İngiltere’deki hastanelerde yaşanan kriz, sağlık sisteminin mevcut durumunu tehlikeye atan bir sorun haline gelmiştir. Yatak sayısının yetersizliği, tedavi görecek olan vatandaşların uzun saatler boyunca beklemek zorunda kalmalarına neden olmaktadır. Bu durum, hastaların acil durumlarda bile etkili bir sağlık hizmeti almasını zorlaştırmaktadır.
Liberal Demokratlar Partisi’nin açıkladığı verilere göre, 2022 yılında hastanelerle acil servislere yatırılmak için 12 saatten fazla süreyle sedye üzerinde bekleyen hasta sayısı 518 bine ulaşmıştır. Bu rakam, 2021 yılına göre yüzde 25 oranında bir artış göstermektedir. Özellikle 2019 yılında bu sayı yalnızca 8 bin 272 iken, geçen yıl bu rakamın 23 kat artarak 518 bine yükselmesi büyük bir skandal olarak değerlendirilmektedir.
Liberal Demokratlar, hastaların koridorlarda bakım görmelerinin kabul edilemez olduğunu belirterek, hükümetin bu duruma acilen müdahale etmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Parti sağlık politikaları sözcüsü Helen Morgan, bu durumun hem hasta hayatlarını tehdit ettiğini hem de sağlık çalışanlarının üzerindeki iş yükünü artırdığını ifade etmiştir.
Helen Morgan, Sağlık Bakanı Wes Streeting’i acil bir eylem planı açıklamaya çağırarak, hastane yatak sayısının artırılması gerektiğini ve sağlık sisteminin güvenli seviyelere çekilmesi gerektiğini savunmaktadır. Morgan’ın açıklamasında, hükümetin bu krizi aşabilmesi için hızlı adımlar atması ve salgın döneminde emekliliğe ayrılan sağlık çalışanlarını yeniden istihdam etmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kraliyet Acil Tıp Koleji (Royal College of Emergency Medicine) tarafından yapılan bir araştırmada ise, 2023 yılında acil servislerde uzun süre bekleme nedeniyle yaklaşık 14 bin ölüm gerçekleştiği belirtilmiştir. Hastanelerdeki yatak doluluk oranı ise yüzde 93 seviyesine ulaştı; bu oran, güvenli seviyenin yüzde 85 olması nedeniyle alarm verici bir durum teşkil etmektedir.
Sonuç olarak, İngiltere’deki hastanelerin karşı karşıya olduğu bu kriz, hem hastalar hem de sağlık çalışanları için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Yetkililer, acil çözüm yolları bulmadıkları takdirde bu sorunun daha da büyümesi kaçınılmaz olacaktır. Tedavi bekleyen hastaların sayısındaki artış, toplum sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, sağlık sisteminin sürdürülebilirliği hakkında ciddi endişelere yol açmaktadır.