Haiti’nin başkenti Port-au-Prince’in güneyinde, Petionville Mahallesi’nde meydana gelen çatışmada iki çete arasında yüz yüze çatışma yaşandı. Olay sonucunda çatışmada yer alan 10 çete üyesi yaşamını yitirdi. Haiti Polis Sözcülüğü tarafından yapılan açıklamada ise güvenlik güçlerinin olayla bir ilgisinin olmadığı belirtildi. buna ek olarak, Uluslararası Göç Örgütü’nün verilerine göre, 8-14 Mart tarihleri arasında, çetelerin yol açtığı şiddet sebebiyle başkentteki evlerini terk etmek zorunda kalan 16 bin 947 kişi olduğu belirtildi.
Yaşanan çatışmanın ardında, Haiti Başbakanı Ariel Henry’nin istifasını talep eden silahlı çetelerin bulunduğunu biliyoruz. Bu çeteler, 2 ve 3 Mart tarihlerinde Port-au Prince ile Croix des Bouquets bölgesinde bulunan iki cezaevine silahlı saldırı düzenleyerek güvenlik güçleriyle çatışmışlardı. Bu çatışmada 4 bin mahkum hapishaneden kaçmış, 12 kişi hayatını kaybetmişti. Hükümet, 4 Mart’ta hapishaneden kaçanları yakalamak için 72 saatlik bir olağanüstü hal ilan etmişti ve belirli saatlerde sokağa çıkma yasağı uygulanmıştı. Ayrıca, 4 Mart’ta ilan edilen 72 saatlik olağanüstü hal, 7 Mart’ta 1 ay daha uzatılmıştı.
Haiti, uzun yıllardır siyasi, ekonomik ve güvenlik krizleriyle mücadele etmektedir. Bu çetelerin yol açtığı şiddet sarmalı ve iktidar boşluğu, ülkeyi ekonomik olarak çöküşün eşiğine getirmiştir. 11 milyonu aşkın nüfusa sahip olan Haiti, kıtlık tehlikesi ile karşı karşıya olan Amerika kıtasının en yoksul ülkelerinden biridir. Ülke, bu temel problemlerle boğuşurken, çetelerin şiddeti ve iktidar boşluğunun yarattığı kaos, halkın güvenliğini ve refahını tehdit etmektedir.
Sonuç olarak, Haiti’de yaşanan çatışmalar ve çeteler arasındaki şiddet olayları ülkenin temel sorunları arasında yer almaktadır. Bu durum sadece halkın güvenliğini değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal kalkınmasını da olumsuz etkilemektedir. Uluslararası toplumun ve insani yardım kuruluşlarının, Haiti’deki krize müdahale etmesi ve halkın güvenliğini sağlamak için çalışmalar yapması gerekmektedir. Haiti’nin içinde bulunduğu bu çıkmazdan çıkabilmesi için kalıcı ve sürdürülebilir çözümlerin acilen hayata geçirilmesi gerekmektedir.