Kayseri’de, 24 Ağustos 2022 tarihinde yaşanan bir olay, hukuk camiasında büyük yankı uyandırdı. Kayseri Barosu avukatlarından Coşkun Özbek, meslektaşı Kübra Kürkçü ile birlikte, haciz işlemleri için Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir fabrikaya gitti. Olay sırasında, Coşkun Özbek, daha önceki bir kaza sonucu ayağında dikiş olduğunu belirtmişti. Haciz işlemleri sırasında, fabrika sahibi olarak bilinen Serpil Y., Özbek’e saldırdı. Serpil Y., saldırı esnasında, “Sen neyi bekliyorsun? Ayağın tutuyor mu, kırayım mı? Kimi istiyorsan ara, darbetti beni” sözlerini sarf etti. Coşkun Özbek, durumu kaydeden meslektaşı Kübra Kürkçü’den polisi aramasını istedi. Bu arada, Serpil Y.’nin kızı, babasını engellemeye çalıştı.
Olayın ardından, hem Coşkun Özbek hem de Kübra Kürkçü, Konya Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Buna karşılık, polis ekipleri Serpil Y.’yi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen sanık, nöbetçi mahkeme tarafından yurt dışı çıkış yasağı şartıyla adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili yürütülen soruşturmayı tamamladı ve Serpil Y. hakkında bir iddianame hazırlandı. İddianamede, Serpil Y.’nin ‘Görevi yaptırmamak için direnme’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar ve ‘Hakaret’ suçundan ise 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası ile toplamda 6 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianame Kayseri Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Dava süreci, Kayseri 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmanın kararında, mağdur olan avukat Coşkun Özbek hazır bulunurken, sanık Serpil Y. duruşmaya katılmadı. Önceki duruşmalarda, Serpil Y. kendi savunmasında, “Koltuk değneği ile birkaç defa vurdum. İlaç kullanıyordum. O gün ilaçlarımı almadığımdan dolayı sinirle böyle bir şey yaptım. Pişmanım” şeklinde ifade vermişti.
Mahkeme hakimi, Serpil Y.’yi ‘hakaret’ ve ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçlarından toplamda 9 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırdı. Hakim, sanık hakkında ‘iyi hal’ indirimi uygulamaktan kaçındı ve bu durum, Indian şehri ordusunun ve hukuk camiasının gözünde adaletin yerine getirildiğine bir işaret olarak değerlendirildi. Bu dava, hukuk mensuplarına yönelik şiddet olaylarının ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.