İngiltere’de yaşayan 64 yaşındaki müzisyen Colin Miller, birkaç ay boyunca devam eden şiddetli baş ağrılarının ardından hastaneye gitmeye karar verdi. İlk başta bu baş ağrılarını yaşının ilerlemesine bağlı olarak değerlendiren Miller, sonunda yapılan muayeneler sonucunda Glioblastoma teşhisi aldı. Bu, beynin en yaygın ve agresif tümörlerinden biri olarak biliniyor ve hastaların hayatında ciddi değişiklikler yaratma potansiyeline sahip. Miller’ın durumu, baş ağrısı, hafıza kaybı, havaleler ve davranış değişiklikleri gibi belirtilerle ağırlaştı.
Miller’ın beyninde bulunan tümör, yapılan tahliller ve görüntüleme sonuçlarına göre bir yıl boyunca büyümeye devam etmiş ve golf topu büyüklüğüne ulaşmıştı. Bu belirti, doktorları oldukça endişelendirdi ve hemen acil bir ameliyat planlaması yapıldı. Ameliyatın süresi ise neredeyse 8 saat sürerek oldukça uzun bir süreyi kapsadı. Bu süreçte, Miller’ın durumu daha da ilginç bir hal aldı. Ameliyat sırasında sadece tümörün çıkarılması değil, aynı zamanda Miller’ın müzik yetenekleri de önemli bir süreçte yer aldı.
Ameliyat sırasında doktorlar, Miller’dan gitar çalmasını istediler. Bu, ameliyatın seyrini kolaylaştırmak ve Miller’ın el ve parmak hareketlerini kontrol altında tutmak amacıyla yapıldı. Doktorlar, Miller’ın beyninden çıkarılan büyük tümör o sırada gitar çalınırken hastanın motor fonksiyonlarını koruyabildiğini ifade etti. Bu durum, tıbbi anlamda oldukça sıra dışı ve ilgi çekiciydi.
Ekim 2023’te glioblastoma teşhisi konduktan sonra Miller, “Ameliyatta uyanık kalmayı ben tercih ettim. Doktorlar sol tarafımı nasıl kullandığımı sorduğunda gitar çaldığımı söyleyerek, beni uyanık tutarak gitar çalmamı istediler” şeklinde konuşarak o anları anlattı. Ameliyat sırasında bilişsel yeteneklerinin bir kısmını kaybetmesine rağmen, bildiği şarkıları tam olarak çalamadığını ancak akorları çalabileceğini belirtti. İnsanı etkileyen bu durumdan bahseden Miller, “İlginç bir durum yaşıyorum. Konuşurken zorlanıyorum ama şarkı söylerken hiç sorun yaşamıyorum” diyerek yaşadığı zorluğun yanında müziğin kendisine nasıl bir teselli sunduğunu da ifade etti.
Bunun yanı sıra, şarkı söyleme yeteneğinin ona sağladığı motivasyon en üst düzeydeydi. Miller, kilise korosunda şarkı söylediğini ve 3 ayda bir sağlık kontrollerine gittiğini vurguladı. Bu süreçte yaşadığı deneyimler ona sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir mücadele de sundu. Ameliyatın ardından müzik ile olan bağının güçlendiğini ve yaşamına dair bakış açısını değiştirdiğini belirtti. Dolayısıyla, Miller’ın hikayesi sadece bir tıbbi vaka değil, aynı zamanda müziğin ve sanatın insan yaşamındaki önemini ve gücünü de gözler önüne seriyor.