USD40,57
%0.04
EURO46,89
%-0.29
EURO/USD1,15
%-0.37
BIST10.487,25
%-0.52
Petrol70,31
%1.43
GR. ALTIN4.340,77
%0.42
BTC4.783.791,10
%0.10
  1. Haberler
  2. Bülten
  3. Gıdalarda Taklit ve Tağşişin Önlenmesi

Gıdalarda Taklit ve Tağşişin Önlenmesi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Gıda Güvenliği Derneği Dünya Gıda Güvenliği Günü kapsamında “Gıdalarda Taklit ve Tağşişin Önlenmesi” çalıştayını düzenledi. Sunumlar ve panel olmak üzere iki oturum halinde, seçkin bir katılımcı kitlesi ile gerçekleştirilen çalıştayın moderatörlüğünü Dernek Başkanı Ayça Özden yaptı. Çalıştayda, ulusal ve uluslararası yetkin isimler önemli bilgiler verdi, deneyimlerini aktardı.

Hile Tanımı ve Önemi

“Hile, tüketicinin haksız kazanç uğruna kasıtlı olarak aldatılmasıdır”

Gıda Güvenliği Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Samim Saner, gıda hilelerine karşı bütüncül, bilim temelli ve proaktif bir yaklaşımın şart olduğunu vurguladı. “Hile, tüketicinin haksız kazanç uğruna kasıtlı olarak aldatılmasıdır” diyen Saner, özellikle yüksek fiyatlı ve analizi zor olan gıdaların (zeytinyağı, bal, süt ürünleri vb.) en çok hile yapılan gıdalar olduğunu belirtti.

Gıdanın, etikette yazıldığı içeriği ile örtüşmemesi durumunda özgünlükten uzaklaştığını ve hileli vasfı kazandığını ifade etti. Bir gıdada hile olup olmadığının değerlendirilmesinde kasıt ile kusur ayrımının önemini vurguladı.

Saner, risk yönetimi ve zafiyet değerlendirmesinin bu alandaki en kritik başlıklar olduğunu, yeni analiz teknolojileriyle artık coğrafi köken, içerik ve üretim yönteminin bilimsel olarak tespit edilebildiğini belirtti. Ayrıca, ölçüm, farkındalık ve sürekli kontrolün altını çizdi.

“Kusur, ihmal veya bulaşma kaynaklı olabilir, ancak hile, haksız bir ekonomik çıkar amacıyla yapılan kasıtlı bir eylem olmasından hareketle, kasıt ile kusurun birbirinden ayırt edilmesinde miktar analizleri çok kritik rol oynuyor.”

İki Temel Konu

Dr. Saner, gıda sahteciliğiyle mücadelede iki temel konunun altını çizdi:

  • Kasıt ile kusurun ayrımı
  • Gıdanın etiketinde beyan edilen içeriğin gerçekten üründe bulunup bulunmadığı

Kusurun ihmal veya bulaşma kaynaklı olabileceğini, kasıtlı hilenin ise ekonomik bir çıkar amacı taşıdığını belirten Saner, bu farkın anlaşılmasında miktar analizlerinin kritik rol oynadığını vurguladı.

Tüketicinin korunması adına, özellikle ürün içeriğinde bulunan ve ürüne ana değerini veren bileşenler ile ürün beyanlarının gerçekten etikette belirtilen düzeyde olup olmadığının da taklit ve tağşiş değerlendirmeleri kapsamında daha genişçe ele alınması gerektiğine dikkat çekti.

Şu an, coğrafi menşei ve ürün içeriği gibi analizlerle doğrulanması görece daha zor olan konuların, gelişmiş analiz yöntemleriyle mümkün olduğunu belirten Saner, yakın gelecekte moleküler parmak izi yaklaşımlarla bu analizlerin çok kolaylaşacağını söyledi.

Saner, gıda bilim insanları ile hile yapanlar arasında sürekli bir yarış olduğunu hatırlatarak, sektörde daha pratik, hızlı ve kapsamlı kontrol yöntemlerine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Dernek olarak da, bilim temelli ve ortak akıl üretme misyonuyla tüm paydaşlarla iş birliğini sürdürmeye kararlı olduklarını dile getirdi.

“Yapay zekâ, insan gözüyle yapılan değerlendirmeyi tamamlayacak ve veri tabanlı mücadeleyi güçlendirecek.”

Avrupa Birliği Sağlık ve Gıda Güvenliği Müdürlüğü ofisinden Ghislain Marechal, gıda zinciri bütünlüğünün ve korunmasının önemine değinerek, bunun sağlık, ekonomik ve ekolojik boyutlarına dikkat çekti. Marechal, gıda hilelerinde zincirdeki zafiyetlerin değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Gıda zinciri içerisine izlenebilirlik sistemi yerleştirilmesi, gözetim ve analizlerin yapılması gerektiğinden bahseden Marechal, yasa dışı balıkçılık, sahte etiketleme ve yasaklı kimyasal kullanımı gibi gıda hilelerinin aynı zamanda sürdürülebilirliği de tehdit ettiğini söyledi. Marechal, gıda hileleriyle mücadelede, hem tüketici hem de gıda işletmecisi tarafında herhangi bir kaybın olmaması için çaba sarf ettiklerini vurguladı.

Tağşiş Tanımı ve Kontrol Sistemleri

Tağşişin sadece ürün içeriği değişikliğini kapsamadığını, etiket üzerindeki her türlü değişikliği de içerecek şekilde geniş bir kapsam olduğunu ifade eden Marechal, AB’nin risk temelli kontrol sistemleriizlenebilirlik ağları ve şeffaflık ilkesi çerçevesinde hareket ettiğini belirtti. Ayrıca, 30 ülkeyi kapsayan Gıda Hileleri Ağı’nın aktif işleyişine dikkat çekti.

Yapay zekâ tabanlı araç TraceMap sayesinde, etiket tutarlılığı, kalıntı analizleri ve tedarik zincirindeki zayıf noktaların daha hızlı saptanabileceğini belirtti. Marechal, “Yapay zekâ, insan gözüyle yapılan değerlendirmeyi tamamlayacak ve veri tabanlı mücadeleyi güçlendirecek” dedi.

Ghislain Marechal, laboratuvar analizlerinin tek başına yeterli olmadığını vurguladı. Analiz sonuçlarının, yasal gereklilikler, firmanın sicili ve yerinde denetimler ile bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Ayrıca, hilelerin tespitinde kullanılan analiz sonuçlarının değerlendirilmesinde eşik değerlerin her durum için çok net olmadığını belirterek, kusur ve kasıt arasındaki farkın doğru tespit edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Gıda işletmecisinin niyetinin anlaşılması, uygunsuzlukların tekrarının değerlendirilmesinin de çok önemli olduğunu vurguladı. Marechal, uluslararası işbirliği ve hızlı reaksiyonların, gıda hilelerinin önlenmesinde kritik olduğunu belirtti. Türkiye ile işbirliğinin güçlü olduğunu, geliştirilmesi gereken alanlar olduğunu da sözlerine ekledi.

Marechal, sonuç olarak, gıda hilelerinin artmadığını ancak tespit ve yakalama kapasitemizin geliştiğine dikkat çekerek, “Amacımız, bu açığı sürekli kapatarak caydırıcılığı artırmak” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber, yaptığı konuşmada, Türkiye genelinde gıda denetimlerinin kapsamının genişletildiğini ve şeffaflığın artırıldığını duyurdu. 2024 yılı içinde 1.3 milyon denetim gerçekleştirerek rekor seviyeye ulaşıldığını belirtti.

Ayrıca, QR kodlu sistemin 28 Temmuz itibarıyla tüm gıda işletmelerinde zorunlu hale getirildiğini, tüketicilerin en son ne zaman denetlendiğini görebildiği sistemin uygulamaya alındığını ifade etti. Gıda hilelerinin ifşa edildiği kamuoyu duyurularının da https://guvenilirgida.tarimorman.gov.tr adresinden düzenli olarak yayınlandığını dile getirdi.

Dilber, bitkisel ve hayvansal üretimin her aşamasında güvenilirliği sağlamak amacıyla güçlü laboratuvar altyapısı ve uzman kadro ile çalıştıklarını vurguladı.

“Bakanlık, hem iç piyasada hem de ihracatta gıda güvenliğini sağlamak için kalıntı eylem planları, izlenebilirlik sistemleri ve denetim mekanizmalarını sürekli gelişiyor.”

Kasıt ve Kusur: Denetimde Titizlik

Dr. Ersin Dilber, Türkiye’de 730 bini aşkın gıda işletmesinin, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sıkı denetimleri altında faaliyet gösterdiğini, kamuoyunda oluşan yanlış algıya rağmen, bugüne kadar yalnızca 879 işletme hakkında laboratuvar sonuçlarına dayanarak kamuoyu duyurusu yapıldığını belirtti.

Gıda denetimlerinde, kasıt ve kusur ayrımının titizlikle yapıldığını ve yalnızca kasıt olduğu kesin olan durumların kamuoyuna açıklandığını ifade etti. Özellikle süt ürünleri, bitkisel yağlar, et ve baharat gibi kritik ürünlerde yapılan analizlerle tespit edilen sorunların ilgili firmalara bildirildiğini, sonra da iyileştirme süreçlerinin takip edildiğini aktardı.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Gıdalarda Taklit ve Tağşişin Önlenmesi
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Gazetemize Abone Olabilirsiniz.

Yeni haberlerden anında haberdar olmak için e-posta aboneliğini hemen başlat.
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.