7 Ekim 2023 tarihinden itibaren Gazze, ağır bir insani krizin pençesinde. Bu tarihte başlayan çatışmalarda İsrail, Gazze’yi abluka altına alarak, bölgeyi adeta açık hava hapishanesine dönüştürdü. Savaşın sonuçları, masum sivillere ağır bir yük yüklerken, tahminlere göre 42 bine yakın insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Bu kayıpların arasında kadınlar ve çocuklar da bulunuyor, bu da durumu daha da dramatik hale getiriyor. İsrail, yalnızca insanları hedef almakla kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki sağlık sistemini ve altyapıyı da yok etmeye çalışıyor.
İsrail ordusunun, özellikle hastaneleri bombalayarak işlediği savaş suçları, Gazze’deki sağlık hizmetlerini büyük oranda çökertti. Tıbbi yardım malzemelerinin Gazze’ye girişi ise yasaklandığı için, bu durum hastaların tedavi edilmesini imkansız hale getiriyor. Sağlık sistemi büyük bir çöküş yaşıyor; birçok hastane ağır bombardımanlar nedeniyle kapasitesini düşürmek zorunda kaldı. Özellikle Han Yunus kenti, saldırılardan en ağır şekilde etkilenen bölgelerden biri oldu. Oradaki Nasır Hastanesi’ne yapılan düzenli baskınlar, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Ambulanslar, bu korkunç ortamda yaralıların hastaneye ulaştırılmasında kritik bir rol üstleniyor. Ancak, İsrail’in saldırılarında birçok ambulans tahrip edildi. Bu durum, yaralıların taşınmasını daha da zorlaştırarak, binlerce Gazzeli insanın kendi çabalarıyla yaralıları hastanelere ulaştırmaya çalışmasına yol açtı. Ambulansların büyük bir kısmı kullanılamaz hale geldi, bu da acil bir çözüm gerektiriyor. Parça tedariği sağlanamaması nedeniyle tamir ustaları, bozulmuş ambulanslardan yedek parça temin ederek imkanlar dâhilinde yaratmaya çalışıyorlar. Ancak bu yöntemler, durumun ciddiyetini hafifletmekten oldukça uzak.
Gazze Sağlık Bakanlığı, yaşananları detaylı bir şekilde kamuoyuna duyurmakta. Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, İsrail’in 3 hastaneyi kuşatarak, tedavi altındaki hastaların tahliyesini talep ettiği belirtiliyor. Ayrıca İsrail askerlerinin, sokaklarda, evlerde ve barınma merkezlerinde halkı acımasızca hedef aldığı ifade edildi. Bakanlık, bu durumun sonucunda hem şehitlerin hem de yaralıların sayısının arttığına dikkat çekti. Kuzey Gazze’deki Kemal Advan, El-Avde ve Endonezya hastaneleri, İsrail’in kuşatması altında bulunuyor ve sağlık ekiplerine gerekli tıbbi malzeme ile yiyecek girişinin engellendiği vurgulanıyor.
Bütün bu yaşananlar, uluslararası toplumda büyük bir yankı bulmuşken, insani yardım çağrıları da artarak devam ediyor. Sağlık hizmetlerinin çökmesi, ortada kalan hurriyetleri ve müm kıyasıyan bir savaştan kaçan insanlar için son derece tehlikeli bir ortam yaratmış durumda. Gazze’de yaşananlar, savaşın sadece bölgeye olan etkisiyle sınırlı kalmıyor; tüm dünya üzerinde büyük bir vicdan sorgulaması yaratıyor. Bu durumda halkın yaşadığı acıları ve çaresizliği göz ardı etmek mümkün değil. Uluslararası toplum, bu durumu çözmek adına harekete geçmediği sürece, Gazze’nin içinde bulunduğu bu karamsar tablo daha da derinleşecek gibi görünüyor.