İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları, 369 günden beri aralıksız bir şekilde devam ediyor. Son olarak, İsrail’in hedef aldığı bölgelerden biri Kuzey Gazze’deki Cibaliye oldu. Burada, El-Yaman El-Said Hastanesi’nin bahçesinde yerinden edilen sivillerin kalmış olduğu çadırlar bombardımanla vuruldu. Bu saldırılar, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirirken, sivil kayıpları da artış gösteriyor.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, bu son saldırılar sonucunda 16 sivil hayatını kaybetti. Tıbbi kaynaklar, sadece sabah saatlerinden itibaren, Gazze Şeridi genelinde 64 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. Bu kayıpların 50’sinin Kuzey Gazze’de gerçekleştiği belirtiliyor. Cibaliye Mülteci Kampı, son günlerde şiddetli bombardımana maruz kalan bölgelerden biri olurken, burada sivillerin üst üste gelen saldırılara karşı korunmasız kaldığı ifade ediliyor.
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi ise, özellikle Kuzey Gazze’de, Cibaliye Mülteci Kampı çevresinde yaşanan saldırıların sonuçlarını duyurdu. Yapılan açıklamada, son beş gündür süren saldırılar nedeniyle bölgedeki sivil can kaybının 125’e ulaştığı bilgisi verildi. Bunun yanı sıra, birçok cansız bedenin sokaklarda bulunduğu ve bu durumun bölgedeki insani krizi daha da derinleştirdiği vurgulandı.
Saldırılar sırasında, özellikle sivil hedeflerin hedef alınmasının uluslararası hukuka ne kadar aykırı olduğu da tartışma konusu olmaya devam ediyor. Cibaliye’deki durumu izleyen pek çok insan hakları kuruluşu, sivillere yönelik bu tür saldırıların derhal durdurulması gerektiğini savunuyor. Hükümetin raporları, bölgede yaşanan insan kaybının yanı sıra, temel sağlık hizmetlerine erişimin de giderek zorlaştığını ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, Gazze’deki çatışmaların derinleştikçe, bölgedeki insani durumun da kritik bir seviyeye ulaştığı açıkça görünmektedir. Savaşın etkileri, yalnızca askeri kayıplarla sınırlı kalmamakta, aynı zamanda sağlık, temizlik ve güvenlik gibi temel yaşam koşullarını da tehdit etmektedir. Çatışmaların sona ermesi ve barışın sağlanması adına yapılacak girişimlerin, hem uluslararası toplum tarafından desteklenmesi hem de yerel halkın hakları gözetilerek gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bölgedeki insani yardım çalışmalarının artırılması gerektiği ve bu süreçte hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiği yönündeki çağrılar, giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Gazze’deki sivillerin durumu, yalnızca yerel bir sorun olmayıp, tüm dünya için derin bir kaygı kaynağı teşkil etmektedir. Dolayısıyla, yaşanan bu trajedinin sona ermesi için uluslararası toplumun harekete geçmesi elzem hale gelmiştir.