Gazze’de tarihi anlar yaşanıyor. Dünya, 15 aydır bir soykırıma tanıklık etti. Bu süreçte, sivil kayıpların sayısı 47 bini geçti, bu da durumu daha dramatik bir hale getirdi. Ancak en sonunda, Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen müzakereler sonucunda, İsrail ve Hamas arasında Gazze’de ateşkese ulaşılması sağlandı. Bu anlaşma, gerilimi bir nebze de olsa azaltmak için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Ateşkesin sağlanmasının ardından, bölgede esir takası süreci de başladı. Hamas ile İsrail arasında gerçekleştirilen esir takasının üçüncü turu, Cibaliye’de toplandıkları belirtilen Hamas üyesi kişilerle birlikte başladı. Bu gelişmeler, hem yerel halk hem de uluslararası kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.
Üçüncü turda, Gazze’den serbest bırakılacak üç İsrailli esirin Kızılhaç’a teslimi işlemine başlanması dikkat çekici bir nokta. Hamas’ın silahlı kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları ile Uluslararası Kızılhaç ekipleri arasında ilk esirin teslimine ilişkin belgelerin imzalandığı bildirildi. İsrail ordusu da üç rehineyi Kızılhaç yetkililerinden teslim aldıklarını doğruladı.
Serbest bırakılan rehineler arasında dikkat çeken bir isim, İsrailli esir Berger oldu. Kızılhaç ekiplerine asker üniformasıyla teslim edilirken, öncesinde Gazze sakinlerini selamlaması, bölgedeki duygusal atmosferi artırdı. Bunun yanı sıra, İslami Cihad’ın elinde bulunan iki rehine, 29 yaşındaki Yehoud ve 80 yaşındaki Gadi Mozes’in de serbest bırakıldığı belirtildi.
Esir takasının Filistin medyasına göre, Hamas’ın öldürülen lideri Yahya Sinvar’ın Han Yunus’taki evinin önünde gerçekleştirildiği ifade ediliyor. Ek olarak, bugüne özel bir anlaşma gereğince Hamas’ın elindeki beş Taylandlının da serbest bırakılması bekleniyor. Bu durum, uluslararası ilişkiler ve yeni işbirlikleri için önemli bir örnek teşkil ediyor.
Ayrıca, rehinelere karşılık olarak, İsrail hapishanelerinde tutulan 110 Filistinli de özgürlüğüne kavuşacak. Bu gruptaki 30 kişinin çocuk olması, olayların insani boyutunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Çocukların da bu karmaşık süreçte yer alması, ileride daha büyük çatışmaların önüne geçilmesi için toplumsal bir farkındalık yaratma ihtiyacını artırıyor.
Fakat, tüm bu gelişmelere rağmen, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin bazı bölgelerinde ateşkes anlaşmasını ihlal ettiklerini kabul etti. Ordu, son saatlerde Gazze’nin bazı alanlarında “ordu güçlerinin üzerine doğru ilerleyen ve kendilerine tehdit oluşturan şüphelileri uzaklaştırmak” amacıyla ateş açtıklarını açıklarken, bir insansız hava aracının, ateşkes anlaşmasına göre geçişe izin verilmeyen bir bölgeden denetimsiz geçen bir araca ateş açtığını da bildirdi.
Bu ateşkes anlaşması, 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15 itibariyle yürürlüğe girdi. Bu süre zarfında, Gazze Şeridi’nde evlerini terk etmek zorunda kalan Filipinlilerin, 15 aylık bir aranın ardından geri dönüşü başladı. Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi’nden yapılan açıklamalara göre, son 72 saat içerisinde Gazze’nin kuzeyine dönen Filistinlilerin sayısı 500 bini aştı. Tüm bu gelişmeler, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor ve süreç, bölgedeki barış umutlarını bir nebze de olsa yeşertiyor.