Gazze’de ateşkes konusundaki gelişmeler, yeni bir krizin patlak vermesiyle çalkantılı bir hal aldı. 16 Ocak 2025 tarihinde, İsrail’in, varılan anlaşmada Hamas yetkililerinin ‘son dakika krizi’ çıkardıklarını savunarak karşı tarafı şantaj yapmakla suçladığı bildirilmişti.
İsrail kabinesi, bu durum üzerine kararlarını açıkladı. Hamas’ın, anlaşma şartlarının tamamen kabul edildiğini duyurmadığı için, İsrail kabinesi ateşkes için toplantı yapma kararı almadı. Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Hamas’ın ateşkes anlaşmasının bazı maddelerinden uymadıkları iddiaları gündeme geldi.
Açıklamada, “İsrail kabinesi, arabulucuların Hamas’ın anlaşmanın tamamını kabul ettiğini İsrail’e bildirene kadar toplanmayacaktır” ifadeleri yer aldı.
Bu anlaşmanın müzakere süreci 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan çatışmaların hemen ardından başlamıştı. Uluslararası aktörlerin de yer aldığı çabalar sonucunda Katar’ın Doha kentinde gerçekleşen görüşmelerde, ateşkes için bir mutabakat sağlanmıştı.
Anlaşmanın içeriği, 3 aşamalı bir yapıyı kapsıyordu. İlk aşama, tarafların silahlarının susması ve özellikle kadın ile çocuk esirlerin serbest bırakılmasını içeriyordu. Bunun yanı sıra, Gazze’ye insani yardım girişine izin verilmesi, İsrail askerlerinin Gazze’den tamamen çekilmesi, Gazze’nin yeniden inşası ile kalıcı ateşkes görüşmeleri için bir zemin oluşturulması da anlaşmanın diğer maddeleri arasında yer alıyordu.
Ancak, şu an için sürecin karmaşık bir hale gelmesinden ötürü, bu maddelerin hayata geçirilme aşamasında aksaklıklar yaşanıyor. İsrail’in, Hamas’ın anlaşmayı tam anlamıyla kabul etmemesi nedeniyle ateşkese dair belirsizlikler devam ediyor. Bu anlaşmazlık, bölgedeki tansiyonun artmasına ve insan hakları açısından endişelerin büyümesine neden olabilmektedir.
Taraflar arasında gerçekleşen bu görüşmelerin geleceği, yalnızca Gazze için değil, Ortadoğu’daki barış süreci için de kritik bir nokta teşkil ediyor. Dolayısıyla, uluslararası toplumun ve arabulucuların bu süreçteki rolü daha da önem kazanıyor.