Fransız Alplerinde 29 Ocak 2025 tarihinde hareketli ve trajik anlar yaşandı. Olayda, bölgedeki iki ayrı noktada çığ felaketi meydana geldi. Bu felaketler sonucunda, toplamda 5 dağcının yaşamını yitirdiği duyuruldu.
Özellikle Fransa’nın güneydoğusunda, Savoie bölgesine bağlı Val-Cenis’te gerçekleşen ilk çığda, 4 Norveçli dağcı hayatını kaybetti. Ayrıca, Haute-Savoie bölgesindeki ikinci bir çığ felaketinde ise 30 yaşındaki bir İsviçreli dağcının da yaşamını yitirdiği kaydedildi. Yetkililer, olayın detaylarına ilişkin bilgi verirken, Norveçli dağcılardan 3’ünün olay yerinde, birinin ise hastaneye kaldırıldıktan sonra tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını bildirdi.
Hayatını kaybeden dağcıların, toplamda 7 kişilik bir grup içinde yer aldığı öğrenildi. Bu gruptan 3 dağcının ise şans eseri herhangi bir yara almadığı belirtiliyor. Olayın ardından kurtarma ekipleri hızlı bir şekilde bölgeye intikal etti ve durum değerlendirmeleri yapıldı.
Bu trajik olayın yanı sıra, daha önce, 27 Ocak 2025’te, 55 yaşındaki bir başka dağcının da çok büyük bir çığ sonucunda hayatını kaybettiği bilgisi verildi. Çığ felaketlerinin gerek dağcılar gerekse de bölge halkı üzerinde yarattığı korku ve endişe devam ederken, yetkililer bu olayların ardından Alpler’deki kayak alanları ve dağlık arazilerdeki güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini vurguladı.
Bölgede çığ riski ile ilgili bilgilendirmeler yapılırken, dağcıların ve doğa severlerin daha dikkatli olmaları ve gerekli önlemleri alarak bu tür tırmanışları gerçekleştirmeleri önemle tavsiye ediliyor. Uzmanlar, dağcıların çığ tehlikesi hakkında bilgi sahibi olmalarının, bu tür kazaların önlenmesi açısından kritik bir öneme sahip olduğunu belirtiyorlar.
Fransa’nın Alpler bölgesindeki çığ felaketleri, her yıl birçok dağcının bu bölgeyi tercih etmesi nedeniyle sıkça meydana gelen olaylar arasında. Ancak bu tür felaketler, doğanın ne denli tahmin edilemez olduğunu ve doğa sporlarının risklerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Dolayısıyla, doğa ile baş başa kalmanın getirdiği heyecanın yanı sıra, olası tehlikeleri de göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Sonuç olarak, bu trajik olaylar, dağcılık faaliyetlerinin ne denli zorlu ve riskli olabileceğini açıkça gösteriyor. Hayatını kaybeden dağcıların ailelerine ve sevdiklerine başsağlığı diliyoruz. Umarız ki bu tür felaketler, gelecekte daha fazla dikkat ve önlem alınmasına vesile olur.