Fransa’nın Hint-Pasifik’teki kolonisi Yeni Kaledonya’da güvenlik güçleri ile bağımsızlık yanlıları arasında yaşanan olaylarda ölü sayısı 13’e yükseldi. Yıllara dayalı sömürge politikalarının etkisiyle, Afrika’da olduğu gibi Pasifik’te de istenmeyen bir ülke ilan edilen Fransa, Yeni Kaledonya’da aylardır devam eden isyana maruz kalmaktadır.
Yeni Kaledonya’nın başkenti Noumea’nın güneyindeki Saint-Louis köyünde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 2 kişi hayatını kaybetti. Cumhuriyet Savcısı Yves Dupas, jandarmanın açılan ateşe karşılık verdiğini ve 2 bağımsızlık yanlısının yaralandığını ve birinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. Diğer yaralı da hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı. Böylece, 13 Mayıs’tan bu yana yaşamını yitirenlerin sayısı 13’e yükseldi.
Fransız hükümetinin anayasal reform girişimine karşı çıkan bağımsızlık yanlıları, 13 Mayıs’tan itibaren adada protesto eylemleri düzenlemeye başladı. Fransız hükümeti, bu eylemleri bastırmak için polis ve jandarma birimlerini adaya göndererek olağanüstü hal ilan etti. Ancak, bu önlemlere rağmen olaylar devam etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, çıkan olayların ardından tartışmalı anayasal reform girişiminin askıya alındığını açıkladı. Ancak, bu durum hierarşik yapılanmanın değişmesi gerektiğine dair tepkileri bastırmadı. Ölen 29 ve 30 yaşlarındaki kişiler hakkında temmuz ayından bu yana arama kararı bulunmaktaydı ve onların ölümüyle birlikte toplam ölü sayısı artış gösterdi.
Yeni Kaledonya’da yaşanan olaylar, Fransız hükümetinin sömürge politikalarının sonucu olarak değerlendirilmektedir. Topraklarından binlerce kilometre uzakta olan bu kolonideki huzursuzluklar, anayasal reform girişimlerine karşı direniş gösteren bağımsızlık yanlıları ile Fransız hükümeti arasında giderek artan bir gerginliğe işaret etmektedir.
Sonuç olarak, Yeni Kaledonya’da yaşanan olaylar, Fransa’nın tarihi ve kültürel bağları olan bir kolonisindeki toplumsal gerilimleri öne çıkarmaktadır. Güvenlik güçleri ile bağımsızlık yanlıları arasındaki çatışmaların sonucunda artan ölü sayısı, koloninin geleceği hakkında endişeleri artırmaktadır. Tüm bu gelişmeler, Fransa’nın uluslararası politikası ve sömürge geçmişi ile yakından ilişkilidir.
