Fransa’da, cezaevlerinin elverişsiz koşulları toplumsal bir tartışma konusu olmayı sürdürüyor. Ülkenin hapishane sistemi, doluluk oranları ve yaşam koşullarıyla ilgili olarak sürekli eleştiriliyor. Bu bağlamda, Fransız radyosu RFI, cezaevlerindeki doluluk oranlarının her geçen ay arttığını bildirdi.
RFI raporuna göre, Fransa genelindeki hapishanelerin toplam kapasitesi 62 bin kişiyken, mevcut durumda 81 bine yakın tutuklu ve mahkumun hapiste bulunduğu belirtiliyor. Bu durum, ülkede hapishanelerin aşırı doluluk probleminin ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Adalet Bakanlığının geçtiğimiz ay yayımladığı verilere göre, Fransa’daki hapishanelerdeki doluluk oranı %129.5 seviyesine ulaşmış durumda. En kötü yaşam koşullarının yaşandığı 15 cezaevinde ise doluluk oranları %200’ü buluyor. Bu tür veriler, cezaevlerinde bulunan mahkumların yaşadığı sıkıntıları ve sosyal adalet sorunlarını daha da derinleştiriyor.
Cezaevlerinde kapasitenin üzerinde kalan yaklaşık 4 binden fazla mahkum ve tutuklu, yerlerde serili olan şiltelerde uyumak zorunda kalıyor. Bu durum, mahkumların fiziksel ve ruhsal sağlıklarına zarar verebilirken, hapishane sisteminin işleyişine dair ciddi eleştirileri de beraberinde getiriyor. Ayrıca, bu şartlar mahkumların iyileşme süreçlerini olumsuz etkileyebilir.
Fransa’da hapishanelere ilişkin sorunlara çözüm bulmak adına, yeni François Bayrou hükümetinde adalet bakanı olarak göreve getirilen Gerald Darmanin bazı reformlar planladıklarını açıkladı. Darmanin, görevi devraldığı ilk günlerde, hapishanelerdeki sorunları çözmek için stratejik adımlar atacaklarını belirtti.
Bu reformlar kapsamındaysa, özellikle kısa süreli hapis cezasına çarptırılan suçlular için yeni ve yerel hapishaneler inşa edileceği ifade edildi. Bu girişim, doluluk oranlarını azaltmayı ve mahkumların yaşam koşullarını iyileştirmeyi amaçlıyor. Yapılacak reformların, cezaevi sisteminin işleyişine ve mahkumların rehabilitasyon süreçlerine katkı sağlaması bekleniyor.
Sonuç olarak, Fransa’daki hapishanelerin mevcut durumu, ciddi bir aciliyet taşırken, hükümetin attığı adımlar da bu sorunun çözümüne yönelik önemli bir başlangıç olarak değerlendirilmektedir. Ancak, bu reformların ne kadar etkili olacağı ve uygulanabilirliğinin ne düzeyde olduğu ise ilerleyen süreçte daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.