Eljero Elia, eski Başakşehirli futbolcu olarak Beşiktaş’ın teknik direktörü Giovanni van Bronckhorst’a destek verdi. Van Bronckhorst, Beşiktaş taraftarlarına yönelik yapmış olduğu “Oyuncularımızın en iyi performansını vermediğini düşünen varsa, bir daha stadyuma gelmesin” şeklindeki açıklamalarıyla gündeme oturdu. Bu durumu ise Elia, hem eski takım arkadaşı hem de dostu olarak değerlendirdi.
Elia, Giovanni van Bronckhorst’un sadece bir teknik direktör olarak değil, aynı zamanda kişisel gelişiminde de büyük katkıları olduğunu dile getirdi. Elia, “Gio’yu sadece bir antrenör olarak değil, bir takım arkadaşı olarak gördüm. Bir hoca olarak değil, insan olarak da gelişimime çok katkı yaptı. Ona büyük saygı duyuyorum. Onun için her şeyi yapardım ve yaptım,” şeklinde ifadelerde bulundu. Bu sözler, Elia’nın Van Bronckhorst’a olan bağlılığını ve saygısını açıkça ortaya koyuyor.
Elia, Van Bronckhorst ile birlikte 2017 yılında Feyenoord’da kazandıkları şampiyonluğu hatırlattı. O dönemde Feyenoord’un şampiyonluk hedefinin neredeyse imkansız olduğunu ancak bu hedefin başarması gereken bir hayal olduğunu vurguladı. “2016 yılında kupayı kazandık ve şampiyon olma arzumuzu dile getirince bizimle alay ettiler. Ancak son gülen iyi güler,” diyerek, dönemin zorluklarını aşmanın mutluluğunu dile getirdi. Elia, sezon sonunda şampiyonluğun getirdiği sevinçle birlikte insanların o coşkuyu paylaştığını ve bunun kendileri için ne denli önemli olduğunu ifade etti.
Elia, insanların başarıya giden yolda yaşadıkları duyguların ve eğlencenin, hem bireysel hem de takım olarak büyük bir motivasyon kaynağı olduğunun altını çizdi. “Bu çok güçlü bir coşkuydu. İnsanların bu duyguyu yaşadığını ve keyif aldığını görmek en büyük dopamindir. Eğlendiğiniz sürece bu sevdikleriniz için iyidir ve kimseye zararı yoktur, yeter ki işinizi iyi yapın,” diyerek, takım olmanın ve başarılı olmanın getirdiği mutluluğun kıymetini belirtti.
Sonuç olarak, Eljero Elia’nın Giovanni van Bronckhorst’a olan desteği, hem futbolculuk kariyerinde yaşadığı deneyimlerle şekillenirken aynı zamanda takım ruhunun ve başarıya giden yolun önemini de gözler önüne seriyor. Van Bronckhorst’un liderliği altında gösterdiği başarıların, Elia üzerinde bıraktığı etkiyi ve geliştirdiği insani bağları ortaya koyması sebebiyle bu destek mesajı oldukça anlamlı bir şekilde öne çıkıyor. Elia’nın, eski hocasına olan bu bağlılığı, hem futbol dünyasında hem de sporcu ilişkilerinde önemli bir örnek teşkil ediyor.