Türkiye, son zamanlarda ekonomik kriz ve artan faiz oranlarının etkisiyle zor bir dönemden geçiyor. Bu durum, vatandaşların bankalara olan borçlarını artırırken, borçlarını ödeyemeyenlerin sayısı da hızla yükselmektedir. Türkiye Bankalar Birliği tarafından yayımlanan verilere göre, kredi ve kredi kartı borçları nedeniyle yasal takibe alınan bireylerin sayısı, 2023 yılı ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre önemli bir artış gösterdi. 2024 yılının ilk yarısı boyunca, toplam 899 bin kişi bireysel kredi kartı borçları nedeniyle yasal takibe alınırken, aynı dönemde 737 bin kişi ise çektikleri kredi borçları nedeniyle yasal süreçlerle karşı karşıya kaldı.
Yasal takibe giren vatandaşların sayısına baktığımızda, 2024 yılının ilk altı aylık döneminde kredi kartı ve kredi borçları nedeniyle yasal takibe alınan toplam kişi sayısı 1 milyon 213 bine ulaştı. Bu rakam, bir önceki yılın ilk altı ayına göre yüzde 39’luk bir artış gösterdi. Bu durum, ekonomik zorlukların ve artan borç yükünün bireyler üzerindeki etkisini açıkça gözler önüne seriyor. Ekonomi uzmanları, bu tür yasal takibin hem bireyler için hem de bankalar için zorlu sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor.
Ayrıca, Risk Merkezi verileri, borçluluk oranlarındaki ciddi yükselişi de gözler önüne serdi. Bireysel kredi kartları ve bireysel kredileri kapsayan tasfiye olunacak alacaklar, 2023 yılının ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 126 oranında artarak yaklaşık 96 milyar liraya ulaştı. Bu veriler, bankaların karşılaşabileceği risklerin boyutunu gösterirken, aynı zamanda vatandaşların borçlarının artmasıyla birlikte yaşadıkları finansal sıkıntıları da ortaya koyuyor.
Ekonomik kriz ortamında, vatandaşlar için borçlarını ödemek her geçen gün daha da güçleşiyor. Yüksek faiz oranları ile birlikte bankaların uyguladığı kredi politikaları, bireylerin borç sarmalına girmesine sebep oluyor. Birçok insan, temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorluk çekerken, ek borç almak zorunda kalıyor. Bu bağlamda, birçok birey, bankaların sunduğu kredilere başvurmakta, ancak ödemeler geldiğinde beklenmedik zorluklarla karşılaşmakta ve yasal takibe girmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar ve artan faiz oranları, vatandaşı zor duruma sokmakta ve bu durum bankaların alacaklarında da ciddi bir artışa sebep olmaktadır. Yasal takibe alınan kişi sayısındaki artış, ekonomik istikrarsızlık ve bireylerin finansal yükleri arasındaki bağlantıyı net bir biçimde gözler önüne sermektedir. Bu süreçte, hem devletin hem de bankaların, borçların yönetimi konusunda daha yapıcı adımlar atması gerektiği, hem bireylerin hem de genel ekonomik durumun iyileşmesine yönelik önemli bir gereklilik haline gelmiştir.
