Kahramanmaraş’taki Ebrar Sitesi Davasında Gelişmeler
Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesine bağlı Şazibey Mahallesi’nde bulunan Ebrar Sitesi’nde, 18 blok yıkılmış ve bu trajedi sonucunda en az 1.400 kişinin yaşamını yitirdiği bildirilmişti. Ebrar Sitesi ile ilgili davalar ayrı ayrı ele alınmaktadır. Bu kapsamda, Ebrar Sitesi K Blok davasında önemli bir gelişme kaydedildi.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna dayanarak, 15 Mayıs 2024 tarihinde Kahramanmaraş Valiliği’nden 11 kamu görevlisi hakkında soruşturma izni talebinde bulundu. Bu 11 kamu görevlisinin, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma, görevi kötüye kullanma" suçlarını işledikleri öne sürülmektedir.
Valilikten Soruşturma İzni
Kahramanmaraş Valisi Mükerrem Ünlüer, Ebrar Sitesi K Blok’un inşa sürecine dair imza sahibi olan bazı kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verdi. Bu isimler arasında, AKP Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nde görevli mimar Mehmet Dişçeken, dönemin İmar İşleri Müdür Yardımcısı Hacı Mehmet Güner, İmar İşleri Müdürü ve harita mühendisi Fahri Yiğitoğlu, eski inşaat mühendisi Fatih Diş, eski İmar İşleri Müdür Yardımcısı Osman Yaşar Dağıstanlı, eski inşaat mühendisi Melike Özdemir ve mühendis Çetin Hurşitoğlu yer alıyor. Ayrıca, eski İmar İşleri Müdürü Zeynel Abidin Şerefoğlu hakkında da soruşturma izni verilmiştir.
Diğer yandan, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nde görevli inşaat mühendisi Ali Özcan Kurt’un 12 Şubat 2023 tarihinde, mimar Sevgi Vural’ın ise 3 Aralık 2014 tarihinde hayatını kaybetmiş olmasından dolayı soruşturma izni verilmediği ifade edildi. Ayrıca, makine mühendisi Hülya Çelik hakkında da herhangi bir soruşturma izni talep edilmediği belirtildi.
Adalet Arayışı Devam Ediyor
Ebrar Sitesi K Blok’ta yaşamını yitiren ailesi için adalet arayışında bulunan Fatma Irmak, valiliğin kararını ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Irmak, "Ebrar Sitesi’nde binlerce insanın ölümünden sorumlu olan herkesin yargılanması için mücadele ettik ve bu mücadeleye devam edeceğiz. Kamu görevlileri, can güvenliğimizi korumakla yükümlü olmalarına rağmen, ihmalleri ve görevlerini kötüye kullanmaları sonucunda sevdiklerimizi kaybettik. Şimdi biz kime inanacağız, kime güveneceğiz? Tek isteğimiz, sorumluların adil bir şekilde yargı önünde hesap vermesidir," şeklinde konuştu.