Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenski hakkında dikkat çekici yorumlarda bulundu. Pennsylvania’da düzenlenen bir seçim mitinginde, Zelenski’yi tarihin en büyük pazarlamacılarından biri olarak nitelendiren Trump, “Ne zaman ülkeye gelse 60 milyar dolarla geri dönüyor” ifadelerini kullandı. Bu sözleriyle Trump, Zelenski’nin ABD’den aldığı askeri ve mali yardımları belirtiyor gibiydi. Eski ABD başkanının bu açıklamaları, Ukrayna’nın Batı ile olan ilişkisini ve elde ettiği destekleri sorgulayıcı bir bakış açısıyla ele alıyor.
Trump, mitingdeki konuşmasında ayrıca, eğer seçimleri kazanırsa Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Zelenski ile temasa geçerek, Ukrayna’daki savaşın sona ermesi için bir anlaşmaya varmayı umduğunu belirtti. Bu açıklama, Trump’ın yaklaşmakta olan seçimlerdeki dış politika vizyonunu ve savaşı sona erdirme isteğini ortaya koyuyor. Başka bir deyişle, Trump, çatışmaların durdurulması için ikili bir diplomasi yürüteceğini ifade etti.
Diğer taraftan, bu açıklamalar, Zelenski’nin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu etkinliği için ABD’de bulunduğu süreyle çakıştı. Zelenski, Trump’ın açıklamalarıyla eş zamanlı olarak, “ABD’nin kararlı eylemleri, gelecek yıl Rus saldırganlığının durdurulmasını hızlandırabilir” şeklinde bir beyanatta bulundu. Bu sözleriyle Zelenski, ABD’nin rolünü ve desteğini ön plana çıkarmış oldu. Ayrıca, Zelenski’nin bu hafta yapacağı önemli ziyaret, Biden ile görüşmesinin ardından daha da anlam kazanıyor. Bu toplantının, ABD’nin Ukrayna ile olan ilişkisi ve desteği üzerinde etkili olacağı düşünülüyor.
Zelenski, Biden ile gerçekleştireceği görüşmeden sonra, “zafer planı” olarak adlandırdığı stratejisini ABD Kongresi’ne sunmayı ve aynı zamanda iki başkan adayı olan Kamala Harris ve Donald Trump’a da bu planı aktarmayı amaçladığını ifade etmişti. Buradan hareketle, Zelenski’nin amacı, Amerika’nın Ukrayna’ya olan desteğini pekiştirmek ve savaşın sona erdirilmesi yönünde adımlar atmak.
Trump’ın ve Zelenski’nin yapmış olduğu açıklamalar, her iki taraf için de dış politika açısından önemli mesajlar içeriyor. Trump, seçilmesi durumunda Rusya ve Ukrayna ile ilgili olarak nasıl bir yaklaşım sergileyeceğini ortaya koyarken, Zelenski de ABD’nin desteğini almak adına stratejik hamlelerde bulunmaya çalışıyor. Bu süreçte, her iki liderin de planları, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda küresel siyasi dinamikleri de etkileme potansiyeline sahip.
Sonuç olarak, Ukrayna liderinin Biden ile yapacağı görüşmeler ve Trump’ın açıklamaları, uluslararası ilişkilerin karmaşık doğasını bir kez daha gözler önüne serdi. Zelenski ve Trump arasındaki bu etkileşim, önümüzdeki dönemde iki ülkenin ilişkilerinde ne gibi değişikliklere yol açabileceğini de göstermekte. Gelişmelerin nasıl şekilleneceği, hem Ukrayna hem de dünya için belirleyici olacaktır.