USD40,03
%0.12
EURO46,89
%0.08
EURO/USD1,17
%-0.06
BIST9.998,20
%-1.08
Petrol70,30
%1.03
GR. ALTIN4.247,45
%-0.97
BTC4.348.301,55
%0.70
  1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Denizde Biyoçeşitlilik için Mavi Atlas Uygulaması!

Denizde Biyoçeşitlilik için Mavi Atlas Uygulaması!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ANADOLU Efes ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği (DYKD) iş birliğiyle 2022 yılında hayata geçirilen ‘Denize +1 Nefes’ projesinin dördüncü aşaması olan Mavi Atlas uygulaması, Büyükada’da düzenlenen bir toplantıda tanıtıldı. Bu yeni aşama, DYKD tarafından geliştirilen ve Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün paydaşı olduğu, Anadolu Efes‘in destekleriyle hayata geçirilen Türkiye’nin ilk dijital su altı biyoçeşitlilik haritası olarak öne çıkıyor.

Projenin ilk üç fazında Marmara Denizi’nde gerçekleştirilen çalışmalar, Mavi Atlas uygulamasıyla birlikte Türkiye genelindeki denizlerde yaşayan türlerin vatandaşlar tarafından fotoğraflanıp kaydedilmesini sağlıyor. Böylece, yalnızca uzmanlar değil, ilgilenen herkesin katkısıyla deniz ekosistemine dair kapsamlı bir kolektif hafıza oluşturulması hedefleniyor.

Etkilikte, projeye katkı sunan Anadolu Efes ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği temsilcileri bir araya gelerek projeyle ilgili bilgi verdiler. Toplantıya Anadolu Efes Bira Grubu Başkanı ve CEO’su Onur Altürk, Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi, DYKD Başkanı Volkan Narcı ve çok sayıda davetli katıldı. Mavi Atlas, kullanıcıların deniz canlılarını tür, tarih ve konum bilgisiyle kaydedebildiği ücretsiz bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Toplanan verilerin uzmanlar tarafından incelendiği ve uygulamada yer aldığı belirtildi. Projede, gelecek dönemlerde deniz koruma alanlarının oluşturulmasına katkı sağlamak amacı güdülüyor.

Anadolu Efes CEO’su Onur Altürk, “56 yıldır bu topraklardan çıkan bir marka olarak, ülkemize hizmet etmeye devam ediyoruz. Hikayemiz 56 yıl önce, mütevazı bir dükkanda başlamıştı. Bugün ise Avrupa’nın 5’inci, dünyanın 10’uncu büyük bira üreticisi konumundayız. Ancak başarımızı yalnızca finansal verilerle değerlendirmiyoruz. Yaklaşık 40 yıldır 2.000’den fazla çiftçi ve aileleriyle sema iş birliği yaparak büyüdük. Tescilli tohumlarımızla tarım alanında da önemli bir oyuncuyuz. Türkiye’de kültür, sanat, sinema ve tiyatro gibi alanlara destek olmaya devam ediyoruz. Sporun yanında yer aldığımız 1976 yılından bu yana girişimcilik ekosistemine önemli katkılar sağladık ve bu desteklerimizi artırarak sürdürüyoruz. Sosyal etki yatırımlarına büyük önem veriyoruz. Tüm bu girişimler sürdürülebilir bir gelecek için gerçekleştiriliyor” dedi.

‘SON 50 YILDA DÜNYADA YAŞAYAN CANLI TÜRLERİN YÜZDE 73’Ü YOK OLDU’

Altürk, “2021’de paydaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz önceliklendirme çalışmalarında biyoçeşitlilik konusunun ön planda olduğu ortaya çıktı. Araştırmalar, son 50 yılda dünya üzerindeki canlı türlerinin yüzde 73’ünün yok olduğunu gösteriyor. Bu durum son derece kaygı verici. Dünya Gayri Safi Yurt İçi Hasılasının (GSYH) neredeyse yarısı doğayla bağlantılı. Üretimimiz için kullandığımız dört temel hammadde de tamamen doğaya dayanıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Riskler Raporu’na göre, biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşü, önümüzdeki 10 yılın en büyük üç riski arasında. Doğa artık bize önceki sağladıklarının yalnızca yüzde 40’ını sunabiliyor. Önümüzdeki 5 yılda her yıl bu sebeplerle küresel GSYH’nin 2,7 trilyon dolar azalması riski söz konusu. Bu kaybın ekonomik ve toplumsal sonuçları bulunuyor. Bu nedenle bu alanda aktif adımlar atılması gerektiğini biliyoruz” şeklinde konuştu.

‘MAVİYİ SEVİYORUZ VE KORUMAK İÇİN GELENİ YAPMAK İSTİYORUZ’

Maviyi koruma sorumluluğunu üstlendiklerini ifade eden Altürk, “Maviyi seviyoruz ve onun korunması için elimizden geleni yapmak istedik. Bu doğrultuda çıktığımız yolculuk bugün dördüncü fazına ulaşmış durumda. Marmara Denizi’nde bilimsel çalışmalar yürüten DYKD ile iş birliğimiz neticesinde, ilk fazda Marmara’daki zarar görmüş mercanları koruma altındaki Tavşan Adası’na taşıdık. Bu sayede mercanların kendini onarması ve doğal yaşam alanlarının genişlemesine imkan sağlamış olduk. İkinci fazda deniz altına yerleştirdiğimiz kameralar ile bu mercanları 7/24 izleme fırsatı bulduk. Bu, konuya dair farkındalığın artmasına katkı sundu. Üçüncü fazda ise mercanların sesi olmayı hedefledik. Su altı kayıtları ile Mercan Dede’nin müziğini buluşturarak ‘Mercanların Senfonisi’ni oluştuduk. Bu yaratım ile su altı yaşamına dikkat çekmeyi amaçladık.” diye belirtti.

‘PROJENİN YENİ FAZLARINA DEVAM ETMEYİ PLANLIYORUZ’

Son olarak Mavi Atlas uygulamasını tanıttıklarını açıklayan Altürk, “Bu mobil uygulama, herkesin deniz altındaki canlıları fotoğraflayıp kayıt altına almasına imkan tanıyor. Böylece yalnızca bilim insanlarının değil, daha geniş bir kitlenin de katkı vermesine olanak sağlayan bir dijital hafıza oluşuyor. Dalgıçlar ve sahilde yürüyüş yapan bireyler, gözlemledikleri türleri uygulamaya yükleyebiliyor. Sonuç olarak, Türkiye denizleri hakkında bilgi sahibi olmaya ve çevresel farkındalığı artırmaya yönelik yaşayan bir dijital su altı ansiklopedisi oluşturulmuş oluyor.” ifadelerini kullandı.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Denizde Biyoçeşitlilik için Mavi Atlas Uygulaması!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Gazetemize Abone Olabilirsiniz.

Yeni haberlerden anında haberdar olmak için e-posta aboneliğini hemen başlat.
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.