Çin Devlet Demir Yolları Grubu, Pekin’de gerçekleştirdiği bir tanıtım etkinliğinde “CR450BF” adını verdiği yeni nesil tren prototipini sergiledi. Bu önemli gelişme, hızlı tren teknolojisinde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor ve Xinhua haber ajansında yer alan bilgilerle geniş bir şekilde kamuoyuna duyuruldu.
Yeni trenin azami hızının saatte 450 kilometre olmasının yanı sıra, ticari seferlerdeki hedef hızının saatte 400 kilometre olması planlanıyor. Bu durum, CR450’nin hız yenilikleriyle piyasaya sürülmesinin ardından hem yerel hem de uluslararası yolcular için büyük kolaylık sağlayacağı anlamına geliyor.
CR450’nin prototipinin teknik testlerinin tamamlanmasının ardından, trenin 2025 yılında hizmete girmesi bekleniyor. Yeni nesil trenin kullanıcı deneyimini artırmak amacıyla, ray teknolojilerinin güncellenmesi ve tamamen yeni bir altyapı oluşturulması hedefleniyor. Bu gelişmeler, Çin’in hızlı tren alanında liderliğini sürdüreceği konusunda önemli bir adım olarak nitelendiriliyor.
Şu anda, Çin’de işletilen hızlı trenlerin azami hızı saatte 350 kilometreye ulaşabilmektedir. Ancak, CR450’nin devreye girmesiyle birlikte Pekin-Şanghay arasındaki hızlı tren seferinin süresinin mevcut 4 saatten 2,5 saate düşmesi öngörülmektedir. Bu, yolcular için zaman yönetimi açısından büyük faydalar sağlayacak bir gelişme olarak dikkat çekiyor.
Geçtiğimiz Haziran ayında, Fucien eyaletinde Fucou ile Şiamın şehirleri arasında bulunan Meycou Körfezi Köprüsü üzerinde yapılan test sürüşünde, CR450’nin hızı saatte 453 kilometreye kadar ulaşmıştı. Bu sonuç, trenin uygulanabilirliğini ve performansını kanıtlaması açısından önem taşıyor.
Çin, mevcutta 46 bin kilometreyi bulan hızlı tren ağı ile dünyada en geniş ve en yoğun hızlı tren sistemine sahiptir. Bu ağ, küresel hızlı tren kapasitesinin yaklaşık yüzde 70’ini temsil etmektedir. Ülke, 2025 yılına kadar bu hızlı tren ağı uzunluğunu 50 bin kilometreye çıkararak uluslararası alandaki etkisini artırmayı hedefliyor.
CR450 treninin tanıtımı, sadece teknolojik bir yenilik değil, aynı zamanda uluslararası alanda ulaşım standartlarının yükseltilmesine katkı sağlayacak bir gelişme olarak ön plana çıkıyor. Çin, bu tür projelerle gelecekteki ulaşım ihtiyaçlarına yanıt vermeyi ve hızla değişim gösteren dünya pazarında rekabet gücünü artırmayı amaçlıyor.