İsrail ve Hizbullah arasında çıkan çatışmalar sonrasında Çin, İsrail’de bulunan vatandaşlarına can güvenlikleri için ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulundu. İki ülke arasındaki gerilim ve saldırılar sonucunda turistler ve yabancı ülke vatandaşları kendi ülkelerine dönmeye başladı. Çin hükümeti, İsrail-Lübnan sınırında artan askeri çatışmalar nedeniyle ülkedeki güvenlik durumunun vahim ve tahmin edilemez olduğunu belirtti. Bu sebeple İsrail’deki Çin vatandaşlarına ülkelerine dönmeleri veya daha güvenli bölgelere yerleşmeleri çağrısında bulundu. Çin daha önce de İsrail’in Lübnan’a düzenlediği hava saldırılarının ardından vatandaşlarına bu ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulunmuştu.
İsrail ordusunun 20 Eylül’de Beyrut’un güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından bölgedeki gerilim artmıştı. Saldırıda 3’ü çocuk 7’si kadın olmak üzere 45 kişi hayatını kaybederken Hizbullah da üst düzey askeri komutanlarından İbrahim Akil de dahil olmak üzere 15 mensubunun öldüğünü duyurdu. Lübnan’da yaşanan patlamaların ardından toplam 84 kişi hayatını kaybetmişti. İsrail ve Lübnan arasındaki çatışmalar ise 8 Ekim 2023’ten bu yana zaman zaman şiddetlenerek devam ediyor.
Çin’in Tel Aviv Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, İsrail’deki güvenlik durumunun karmaşık ve tahmin edilemez olduğu vurgulandı. Bu sebeple Çin vatandaşları en kısa sürede ülkelerine dönmeleri veya daha güvenli bölgelere yerleşmeleri tavsiye edildi. Çin, İsrail ve Lübnan arasındaki çatışma ve gerilim nedeniyle vatandaşlarının güvenliği için endişe duymaktadır. Çin hükümeti bu çağrıyı, İsrail’in Lübnan’a düzenlediği hava saldırılarının etkileri ve çatışmaların devam etmesi üzerine yapmaktadır.
Sonuç olarak, Çin’in İsrail’deki vatandaşlarına yönelik yaptığı çağrılar, bölgedeki artan gerilim ve çatışmaların ciddiyetini yansıtmaktadır. İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların etkileri ve bölgede yaşanan gelişmeler, uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam etmektedir. Çin vatandaşlarının güvenliği ve can güvenliği için alınan önlemler, bölgede yaşanan insan hakları ihlallerinin ve çatışmaların yayılmasını önlemeye yönelik önemli adımlardır.
