Fotoğrafın çekildiği tarih 7 Aralık 1979… Alacakaranlıkta, gri bir asfaltın üzerine sanki uzanıvermiş bir beden var. Otobüs durağının yakınındaki bu beden, üzeri beyaz bir çarşafla örtülü. Fakat çarşaf, bembeyaz kıvırcık saçlarla süslü başı örtmüyor. Gözlükleri gözünde, dudakları kenetlenmiş; ne gülümseyen ne de somurtan, yalnızca susan dudaklar. Bir kolu öne doğru uzanmış, bileğinde saati var. Zaman onun için çok önemliydi; şaşmaz çalışma disiplini içinde, sorumluluğunun bilincindeydi ve saatsiz edemezdi. Eli, başının ve beyaz saçlarının hemen yanında. Alışkanlıktan olsa gerek, parmakları tam da kalem tutar gibi kıvrılıvermiş. Omuz başında ise, babadan kalma klasik bir okul çantası var.
Az önce çapraz yaylım ateşe tutulduğunu ve bedeninin 12 kurşunla delik deşik edildiğini bilmeseniz, uzanmış dinleniyor gibi görünebilir. Belki de birazdan kalkıp otobüs durağına yönelecek, her sabah bindiği otobüse yetişecek ve üniversitedeki derslerine, öğrencilerine kavuşacak…
O, Cavit Orhan Tütengil’di; İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde Sosyoloji Profesörü. 1921’de İstanbul’da doğan Tütengil, genç yaşlarda başladığı akademik yolculuğunda, sosyal bilimler alanında önemli katkılarda bulunmuş, özellikle sosyoloji ve kamu yönetimi üzerine yoğunlaşmıştı. Eğitim hayatı boyunca birçok öğrencisinin aklında ve kalbinde yer eden, düşünceleriyle topluma yön veren bir figür haline geldi. Çeşitli dergilerde yayımlanan makaleleri ve eserleriyle, Türk sosyolojisinin gelişimine önemli katkılarda bulundu. Eserlerinde toplumsal yapıyı sorgulayan, eleştirel bir perspektiften bakan Tütengil, çağdaş düşüncelerin de ilham kaynağı oldu.
Tütengil, çalışmalarında daima bir sorumluluk ve özveri içinde hareket etti; bu, hayatının her alanında ona rehberlik etti. Yalnızca akademik kariyeriyle değil, insani duruşuyla da saygı ve sevgi uyandırdı. “Kuzuların sessizliği bozulmasın diye nice aydınları katlettiler bu ülkede,” derken, pek çok düşünce insanının katledilmesi ve toplumun aydınlanma yolundaki mücadelelerine dikkat çekti. Bu acı gerçek, onun gibi aydın insanların neden hedef alındığını, bilgiye ve eğitime karşı olan düşmanlığın sonuçlarını gözler önüne seriyor.
Cavit Orhan Tütengil (1921 – 1979)… Onu saygıyla anıyor, düşüncelerini yaşatmak için mücadele eden herkese selam duruyorum. Her aydın, yitip giden bir değer; ancak geride bıraktığı miras, düşüncelerimizin ve eylemlerimizin peşinden gidebilmemiz için bir yol haritası sunmaya devam ediyor.