Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Sudan’daki çatışmaların durdurulması ve bölgedeki ekonomik ve çevresel tehlikelerin önüne geçilmesi için tüm tarafları önlem almaya çağırdı. Guterres, özellikle sivillerin, yani kadınların, çocukların ve erkeklerin, devam eden askeri harekatların ağır bedelini ödediğini belirterek, sivil altyapının korunması ve insani erişimin sağlanması konularının uluslararası hukuk çerçevesinde bir yükümlülük olduğunu hatırlattı.
Guterres, Sudan’daki tarafları yeniden bir araya gelerek çatışmaların bir an önce durdurulmasına yönelik samimi bir diyaloğa girmeye davet etti. Bunun, Sudanlı sivillerin daha fazla zarar görmesini önleme ve çatışmaların sürdürülebilir bir şekilde çözülmesi açısından son derece önemli olduğunun altını çizdi. Guterres, bu sorunun çözümünün yalnızca kapsayıcı bir siyasi süreçle sağlanabileceğini belirtti.
SUDAN’DAKİ SAVAŞ
Sudan’da 15 Nisan 2023 tarihinde ordu ile daha önce ona bağlı olan Hızlı Destek Kuvvetleri arasında meydana gelen çatışmalar, askeri reform ve entegrasyon gibi konulardaki anlaşmazlıklardan kaynaklanmaktadır. Bu süre zarfında başlatılan tüm çözüm girişimleri maalesef sonuçsuz kalmış ve çatışmalar devam etmiştir.
Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, Sudan’daki bu kanlı çatışmalar sonucunda dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizinin yaşandığı belirtiliyor. 20 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesi ve savaşın başlangıcından bu yana her geçen gün artan insani kriz, uluslararası toplumu ciddi şekilde endişelendirmektedir. Ülkeden ayrılanların sayısı, Nisan 2023’ten bu yana 3 milyonu aşmış durumda. Ayrıca, 9 milyona yakın kişi ülke içinde yerinden edilmiş ve 25 milyondan fazla kişi ise insani yardıma muhtaç hale gelmiştir.
Bu şartlar altında, Guterres’in çağrısı ve uluslararası topluluğun dikkat çekmesi, Sudan’daki sivil kayıpları en aza indirmek ve insani krizle başa çıkmak için büyük bir önem taşımaktadır. Taraflar arasında sağlanacak bir diyalog ve uzlaşı, yalnızca çatışmaların durdurulması açısından değil, aynı zamanda uluslararası hukukun gerekliliklerinin yerine getirilmesi açısından da büyük bir fırsat sunmaktadır. Sudan halkının geleceği için bu tür çabaların hayata geçirilmesi, uluslararası toplumun da destek vermesi gereklidir.