Birleşmiş Milletler Kabine Şefi Earle Courtenay Rattray, Gazze Şeridi’nde artan kanunsuzluk ve suçlar hakkında endişelerini dile getirdi. İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye düzenlediği saldırılar sonucunda en az 38 bin 794 Filistinlinin hayatını kaybettiği ve 89 bin 364 kişinin yaralandığı belirtildi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde gerçekleştirilen Orta Doğu oturumunda Gazze’deki savaş ve insani kriz ele alındı. Rattray, Rusya başkanlığındaki oturumda yaptığı konuşmada Gazze’de insani yardım sisteminin çökmek üzere olduğunu vurguladı. Kamu düzeninin bozulduğu ve bölgesel yayılma riskinin arttığı belirtildi.
Gazze’de 2 milyona yakın insanın yerinden edildiği ve çoğunun birden fazla kez yer değiştirdiği ifade edildi. Rattray, Gazze’de hiçbir yerin güvenli olmadığını belirterek insani yardımların ulaştırılmasının zorluklarına dikkat çekti. İnsani yardım konvoylarının hayat kurtaran yardımları güvenli bir şekilde dağıtamadığına değindi. Ayrıca, sağlık ve insani yardım tesislerine yönelik saldırıların devam ettiği ve kanunsuzluğun ve suçun arttığı belirtildi. Rattray, tarafların davranışlarını değiştirmesi gerektiğini ifade etti.
Rattray, Gazze’de çalışan insani yardım görevlilerinin ve barınakların hala saldırılara maruz kaldığına dikkat çekti. İnsani yardım bildirim sisteminin etkili olmadığını ve diğer koordinasyon mekanizmalarının görevlerin gecikmesine veya iptal edilmesine neden olduğu belirtildi. Birleşmiş Milletler’in Gazze’deki güvenlik ekipmanı eksikliği konusunda endişelerini dile getiren Rattray, uluslararası insani hukuka uygun şekilde insani yardım operasyonları için güvenli bir ortamın oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Rattray, Gazze’de insani yardımların tüm bölgelere ulaştırılmasının önemine dikkat çekti. İhtiyaç sahiplerine erişim konusunda tüm geçiş noktalarının açılmasının gerekliliğine vurgu yaptı. Uluslararası insani hukuka uygun şekilde etkili insani yardım operasyonları için güvenli bir ortamın oluşturulması gerektiğini belirtti. Sonuç olarak, Gazze’deki insani krizin ciddiyeti ve aciliyeti üzerinde durarak tarafların davranışlarını değiştirmeleri ve insani yardım operasyonlarının güvenli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.