Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriye’nin Halep kenti ve çevresindeki son gelişmeleri acil oturumda ele aldı. Toplantıda BMGK üyelerine hitaben konuşan Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Halep ve İdlib bölgelerinde yaşanan olayların uzun bir süredir artan şiddetle ve genişleyen İsrail saldırılarıyla birlikte sürdürülemez bir hale geldiğini belirtti.
Pedersen, son bir hafta içinde Suriye’deki cephe hatlarında yaşanan “dramatic changes” (dramatik değişikliklerin) uzun süredir uygulanan statükoyu kökünden değiştirdiğini ifade etti. Bu gelişmelerin, Türkiye’nin Astana sürecine yönelik ihlallerine yanıt olarak değerlendirildiğini vurgulayan Pedersen, bölgedeki belirsizliklerin bazıları için umut, bazıları için ise endişe kaynağı olduğunu dile getirdi.
“Gerilimin azaltılmasına ve sükunete ihtiyacımız var” diyen Pedersen, tüm tarafları uluslararası hukuka ve siyasi çözümlere riayet etmeye davet etti. Ayrıca, şiddetten kaçan Suriyelilerin güvenli bir şekilde geçiş yapabilmelerine izin verilmesini talep etti.
Toplantı öncesinde Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, bu toplantıda Batılı ülkelerin yer almadığını vurguladı. Nebenzia, “ABD dahil hiçbir Batılı delegasyon bu olayı desteklemedi. Yurt dışında eşine benzerine rastlanmamış ve açıkça koordineli bir terör saldırısına maruz kalan Suriye’nin durumu onları ilgilendirmiyor.” şeklinde ifadeler kullandı.
Nebenzia, BMGK’nın terör tehditlerine karşı dayanışma göstermesi gerektiğini söylerken, ABD’nin bir tartışma oluşturmak için durumu siyasallaştırmaya çalıştığını öne sürdü. Ayrıca, Suriye topraklarındaki durumu istikrarsızlaştıran Heyet Tahrir Şam (HTŞ) teröristlerinin koordineli saldırılarını categorically (kesinlikle) kınadığını ifade etti.
Amerika Birleşik Devletleri adına konuşan BMGK Dönem Başkan Yardımcısı Robert Wood ise, muhalif güçlerin son bir haftadaki ilerleyişinin Suriye’nin 2254 sayılı BM Kararı ile uyumlu olmadığını belirtti. Wood, Suriye iç savaşında İran, Rusya ve Hizbullah’ın rolüne dikkat çekerek, bu aktörlerin dikkatlerinin başka çatışmalara yönelmesi nedeniyle Suriye’deki mevcut durumun oluştuğunu vurguladı.
Wood, bu durumun muhalif güçler tarafından değerlendirilmesinin şaşırtıcı olmadığını belirtirken, HTŞ’yi terörist bir grup olarak tanımladıklarını ve ABD yönetiminin bu saldırılarla hiçbir bağlantısının olmadığını dile getirdi. Aynı zamanda, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığını DEAŞ tehditlerine karşı korumaya devam edeceğini ifade etti.
Toplantı boyunca Rusya ve ABD temsilcileri arasında sık sık karşılıklı suçlamalar ve eleştiriler yapıldı. Bu durum, uluslararası ilişkilerdeki gerginliğin ve Suriye üzerine yapılan müzakerelerin karmaşıklığını bir kez daha gözler önüne serdi.