Malta, 100’den fazla eş sunucusuyla birlikte, silahlı çatışmalarda çocukların korunması için hazırladığı bir karar tasarısını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sundu. Bu tasarı, 15 üyeden oluşan Güvenlik Konseyi’nde oy birliğiyle kabul edildi. Tasarının amacı, çatışmaların ortasında kalan çocuklar için kritik öneme sahip olan koruma mekanizmalarını güçlendirmektir. dünya genelindeki silahlı çatışmaların çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerini görmekteyiz. Bu karar, uluslararası düzeyde bir konsensüs oluşturmayı hedeflemektedir.
Kararda, silahlı çatışmalara katılan grupların çocukları savaş alanına sürüklemesinin ve onları silah altına almasının uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulanmaktadır. Çocukların savaşta kullanılması sadece ahlaki değil, aynı zamanda yasal bir ihlaldir ve bu durum, uluslararası toplumu harekete geçmeye zorlamaktadır. Bu tür eylemler, hem çocukların psikolojik hem de fiziksel sağlıkları üzerinde kalıcı zararlar bırakmakta, temel haklarının ihlaline neden olmaktadır.
Kararda, silahlı çatışmaların etkisine maruz kalan çocukların korunması adına, tüm taraflara uluslararası yükümlülüklerine uyma çağrısı yapılmıştır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler ile tam iş birliği yapılmasının önemi de belirtilmiştir. Çocukların korunması, savaşların sürdüğü bölgelerdeki insani krizlerin üstesinden gelinmesi açısından kritik bir önem taşımaktadır. Uluslararası düzeyde yapılan çağrılar, savaşın ortasında kalan çocuklara erişimi kolaylaştıracaktır.
Kararda, üye ülkelere ve Birleşmiş Milletler’e çocuk koruma konusunu her türlü çatışma durumundaki faaliyetlere dahil etme çağrısı da yapılmıştır. Savaş dönemlerinde çocukların korunmasını sağlamak, insani yardımların etkin bir şekilde ulaştırılabilmesi için önemli bir adımdır. Bu durum, aynı zamanda çocukların eğitim, sağlık ve diğer temel ihtiyaçlarına erişimin sağlanması konularında da atılmış bir adım olmalıdır. Özellikle çatışmaların yaşandığı bölgelerde, çocukların bu tür olanaklardan yararlanabilmesi hayati önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, bu karar tasarısı, silahlı çatışmalarda çocukların korunmasına yönelik atılmış önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Uluslararası toplum, bu tür ihlalleri engellemek amacıyla daha fazla işbirliği ve dayanışma içinde olmalı, tüm ülkeler bu sorunun çözümü için ellerinden geleni yapmalıdır. Çocukların savaş coğrafyasında yaşadığı travmaların ve ihlallerin ortadan kaldırılması, yalnızca bir insani gereklilik değil, aynı zamanda uluslararası bir sorumluluktur. Bu nedenle, belirlenen hedefler doğrultusunda etkili bir şekilde ilerlemek, tüm devletlerin öncelikli sorumluluğudur.