69 yaşındaki teknoloji milyarderi Bill Gates, 4 Şubat 2025 tarihinde yayımlanacak olan otobiyografisi “Kaynak Kodu” adlı eserinde, otizmle ilgili kişisel deneyimlerini okuyucularla paylaşıyor. Microsoft’un kurucu ortağı olan Gates, otizm spektrumunu ve bu durumun yaşamındaki yansımalarını dürüst bir şekilde ifade ediyor.
Gates, Wall Street Journal’a verdiği röportajda, eğer bugün çocuk olsaydı muhtemelen otizm teşhisi alabileceğini dile getirdi. Geçmişte otizmin tanımının daha dar bir çerçevede yapıldığını belirten Gates, “Asperger ve spektrum gibi kavramlar oldukça yenidir. Önceleri otizmin tanımı daha kesin ve sınırlıydı, ancak zaman geçtikçe bazı özelliklerin kendisine uyduğunu fark ettiğini vurguladı.
Gates, çocukluğunda gözlemlediği bazı otizm semptomlarının, başarılı olmasında önemli bir rol oynadığını düşünüyor. “Standart davranışlar sergilemediğim için, matematik ve bilim gibi alanlara derinlemesine dalış yapabildim. Programlama deneyimlerim de bana ciddi bir güç ve yaratıcılık kazandırdı” diye ifade etti.
Ailesinin, özellikle ebeveynleri Bill Sr. ve Mary Maxwell’in kendisine yönelik endişelerine yer veren Gates, “Ebeveynlerim benim uyum sağlama yeteneğim konusunda endişeliydi. Beni bir terapiste gönderdiler ve enerjimi nasıl yönlendirebileceğimi öğrenmemi sağladılar. Ayrıca çok iyi bir okulda eğitim almam için çaba sarf ettiler. Bu destek, benim için son derece faydalı oldu” şeklinde konuştu.
Bill Gates’in net serveti, Bloomberg Milyarderler Endeksi’ne göre 166 milyar dolar civarındadır. Geçen yıl verdiği bir röportajda, “Kendi harcayabileceğimden çok daha fazla param var” diyerek, zenginliğini kaybetme korkusu taşımadığını belirtti. Gates, yıllık 9 milyar doları farklı projelere yatıracağını ve hayır kurumlarına bağışlayacağını, 20 yıl içinde bütün servetini dağıtmayı planladığını açıkladı.
Son yıllarda, Amerika Birleşik Devletleri genelinde otizm teşhislerinde dikkat çekici bir artış yaşandığı gözlemleniyor. Özellikle 2011 ile 2022 yılları arasında, otizm teşhis oranlarının üç katına çıktığı belirtiliyor. Günümüzde her 36 çocuktan biri otizm tanısı alırken, bu oran 2000 yılında 150’de bir oranında kaydedilmişti.
Otizm spektrum bozukluğunun teşhis edilmesinde kan testi veya beyin MR’ı gibi biyolojik testler kullanmamakta; teşhis genellikle ebeveynlerin gözlemleri ve akıl sağlığı uzmanlarının değerlendirmeleri ile gerçekleştirilmektedir. Bu durum, otizm ile ilgili farkındalığın artmasına ve bu konuda yeni tanımlamaların yapılmasına zemin hazırlamaktadır.