Bangladeş’te, Bağımsızlık Savaşı’na katılanların ailelerine kamuda kontenjan ayrılmasının ardından başlayan protestolar devam etmektedir. Geçen hafta ilan edilen ve perşembe gününe kadar uzatılan sokağa çıkma yasağına rağmen, ülkede olaylar devam etmektedir. Prothom Alo gazetesine göre, kamuda kontenjan kararının ardından başlayan protestolarda ölü sayısı 187’ye ulaşmışken, yüzlerce kişi yaralanmış ve 2 binden fazla kişi göz altına alınmıştır.
Bölgedeki hastane polisi Md Bachchu Mia, başladığı günden bu yana hastaneye günde ortalama 70-80 kişinin geldiğini bildirmiştir. Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina Vecid, protestoların şiddetine muhalefet partilerini sorumlu tutmuştur. Ülkede 1971’deki Bağımsızlık Savaşı’na katılan kişilerin çocuklarına kamuda kontenjan ayrılması kararının alınmasının ardından başlayan bu protestolar nedeniyle gerilim artmıştır.
Bangladeş Yüksek Mahkemesi, 21 Temmuz’da Bağımsızlık Savaşı’na katılanların ailelerine ayrılacak kontenjan oranını yüzde 30’dan yüzde 7’ye düşürmüş ve geriye kalan yüzde 93’ünün liyakate dayalı şekilde atanmasına karar vermiştir. Bu kararın ardından gerginlik azalmış ancak protestoların devam ettiği görülmüştür. Kamu sektöründe ayrılan kontenjan oranındaki düşüş, protestoların artmasına ve şiddet olaylarının büyümesine neden olmuştur.
Bangladeş’teki protestolar, Bağımsızlık Savaşı’nın mirasını ve anılarını yaşatan büyük bir topluluğu etkilemiştir. Ülkede yaşanan gerginlikler uluslararası kamuoyunun da dikkatini çekmiş ve Bangladeş’in iç işleyişi konusunda endişelere yol açmıştır. Ülkenin siyasi liderleri, protestoların bir an önce sona ermesi ve huzurun tekrar sağlanması için çaba sarf etmektedir.
Bağımsızlık Savaşı’nda yer alan kişilerin ailelerine ulusal politikalarla destek verme konusu, Bangladeş halkının derin duygularını harekete geçirmiştir. Bu süreçte, taraflar arasında uzlaşma ve diyaloğun güçlendirilmesi gerekmektedir. Ancak, şu anda ülkede hakim olan gerginlik ortamı, barışçıl çözümlerin bulunmasını zorlaştırmaktadır. Bangladeş’in halkı, içinden geçilen bu zorlu süreci birlik ve beraberlik içinde aşmayı ummaktadır.