Türkiye saatiyle 03.30’da İran’ın başkentinde insanlar, patlama sesleriyle uyandılar. İsrail, 200 savaş uçağı ile İran’a saldırıyordu. Bu savaş uçaklarının bir bölümü, havalanabilecek İran savaş uçaklarını vurmak için askeri havaalanları üzerinde geziniyordu.
Saldırı esnasında İran hava savunma sistemi, devreye girdi dediler. Ama saldırıya katılan jetlerin tamamı, kayıpsız ve hasarsız olarak üslerine geri döndüler. Yani İran askeri birlikleri, olup biteni yalnızca izlediler. Karşılık vermediler, belki de karşılık verebilecek güçleri yoktu. Tıpkı Irak gibi.
Saldırıda İran’ın nükleer tesislerinin zarar gördüğü açıklandı. Nükleer bir sızıntı var mı, yok mu bilinmiyor. İran’ın nükleer gücü veya böyle bir tesisi var mı, bu konu da şaibeli. Güya Saddam’ın da nükleer tesisleri vardı. İran nükleer blöf yapıyordu ve saldırganlar bunu biliyorlardı. Bu yüzden İran’ın blöfünü gördüler. Tabii ki olsa iyiydi ama yok. Belki de böyle bir güçleri olsa, hedefleri Türkiye olurdu.
İran Genel Kurmay Başkanı ve Devrim Muhafızlarının Komutanı, evinde istirahat halindeyken öldürüldüler. Sayıları 20’den fazla askeri üst düzey personel, hayatını kaybetti. Nükleer konuda çalışması veya bilgisi olan, bilim insanları da bu saldırıda yok edildi. Saldırılar hala devam ediyor. İran hava savunma sistemi bir şehir efsanesiymiş. İsrail jetleri hiç bir karşılık görmeden, İran topraklarında cirit atmaya devam ediyor. Bir de bugün cuma. İsrail Filistinlilere uyguladığı cuma zulmünü, İslam coğrafyasına yayma eğiliminde.
ABD Dış İşleri Bakanı, Amerika’nın bu saldırı içerisinde yer almadığını söylemesi, çok inandırıcı bulunmadı. Ortadoğu coğrafyasında onlarca Amerikan üssü bulunuyor. Konuşulması gereken, saldırlara hangi üsten kaç Amerikan uçağı katıldı olmalıdır. İran’ı baskı altına almaya yönelik bu saldırılar bitince, ABD devreye girerek haracını alacaktır. Görünüşe bakılırsa sömürgecilik, farklı boyutlara ulaşmıştır.
Amerika körfez ülkelerinin tamamını, büyük paralar karşılığında koruması altına almış durumda. Bir deveyi bir kazan pilavla yiyen, sonrada altın kaplama klozetlerde hacet gideren Arap Şeyhlerini bilirsiniz. Her birisi birkaç yüz milyar dolar karşılığında korunuyorlar. Üstelik Amerika, bu herifleri kendi halkına karşı koruyor.
Gelelim neticeye, ellerini ovuşturan sıranın bize gelmesini bekleyen vatandaş müsveddesi bir dünya insan var. Olur mu demeyin. İngilizden, Almandan, Amerikalıdan yardım bekleyen ülkeyi yönetmeye talip siyasiler var ya yetmez mi?
Sağlık ve huzurla kalın.
