Kahramanmaraş, 12 Kasım 2025 – İbrahim Çatalgöze, 1932 yılında Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesine bağlı Bozlar (Gonig) köyünde dünyaya geldi. Halk arasında “Kör İbo” ve “Kaki İvik” lakaplarıyla tanınan Çatalgöze, Alevi-Bektaşi geleneğinin güçlü bir temsilcisi olarak biliniyor.
Görme Engeliyle Aşık Olmak
Doğuştan görme engelli olmasına rağmen, İbrahim Çatalgöze, bu durumu asla bir engel olarak görmedi. Duyarlılığı ve çevresine olan algısıyla dikkat çeken sanatçı, Sinemilli Ocağı’na bağlı bir dede ailesinin üyesidir. Müzik aracılığıyla kültürel ve inançsal mirasını aktaran Çatalgöze, özellikle “dede sazı” ile çaldığı deyişler ve nefeslerle Alevi halk müziğinin önemli isimlerinden biri haline geldi.
Kendine Has Çalma Tarzı
Çatalgöze, sazını geleneksel biçimin dışında, yatırarak çalar ve mızrap yerine uzattığı tırnaklarını kullanırdı. Bu kendine özgü çalma tarzı, ustalıkla yorumladığı eserlerle birleşince, onu yalnızca bir halk ozanı değil, aynı zamanda bir müzik ustası konumuna taşıdı. Büyük ozan Mahzuni Şerif’in bile onun perde tutuşunu ve çalma biçimini takdir ettiği bilinir.
Olağanüstü Farkındalık Yeteneği
Görme engelli olmasına rağmen, doğaya, zamana ve çevresine dair olağanüstü bir farkındalık geliştiren Çatalgöze, yayla yollarının her mevkisini tanır, bir ağacın gölgesinden yönünü bulur ve saatleri yalnızca çevresel seslerden tahmin edebilirdi. Bu özellikleri, hem ailesinin hem de çevresinin büyük saygısını kazanmasını sağladı.
Eserleri ve Mirası
Sanatında aşk, inanç, toplumsal adalet, insan sevgisi ve hakikat arayışı gibi temaları işleyen Çatalgöze’nin eserleri, Alevi-Bektaşi inanç sisteminde önemli bir sözlü kültür taşıyıcılığı yapmıştır. Müziği, sadece bir icra aracı değil, aynı zamanda kültürel hafızanın canlı bir sesi olmuştur.
İbrahim Çatalgöze, 2015 yılında aramızdan ayrıldı. Ardında, Alevi halk kültürüne ve müziğine kattığı sayısız eser, ilham verici bir yaşam ve köklerine sadık bir ozan kimliği bıraktı.











