Herkes yaşamı göklere çıkartıyor…
(Gençler için o da belki doğrudur.)
Gençlik de biteviye umut aşılanır, güzellik ve müjde beklenir; oysa yaşadıkça biteviye çirkinlikle karşılaşırız. Kendini dine, ideolojiye kurban edenleri asla kınamayın; kendilerine daha az zarar vermenin yolunu bulmuşlar, ne güzel.
Ben bulamadım.
İbn Haldun demiş ki, insanın kafasının içi değirmen taşına benzer; içine bir şey atmazsanız, kendi kendini öğütür. Çok attığınızda ne olacağını yazmamış tabii.
İnsanın en bilmediği zamanlardan geçerken heybesine dönüp bakmamalı zannederim; kimin ne düşündüğünü de çok önemseyip benim gibi kendinizi hasta etmeyin! İnsanlara iyi geldikçe iyisiniz, yoksa şeytanın ta kendisi. Ama siz siz olun, bir kısa dönem dahi paylaşıp sevmişseniz bir dostu ya da aşkı, egonuzun kurbanı olup intikam almaya kalkmayın!
İnsan, kendini kendi öldürürmüş; ya yavaş ya da hızlı…
Geç kalmış ölümden daha beterinin icat edilmediğini düşünüyorum.
26 Nisan 2019 – Taksim