Arjantin, cinsiyet değiştirme politikalarında önemli değişiklikler yapmaya karar verdi. Bu karar, Devlet Başkanı Javier Milei’nin liderliğinde yürürlüğe girdi ve cezaevlerindeki mahkumların cinsiyet değiştirmelerinin yasaklanacağını duyurdu. Bu yeni düzenlemeye göre, kendini karşı cins olarak tanımlayan ve bu nedenle kadınlar koğuşuna geçmek isteyen mahkumların nakil talepleri artık reddedilecek. Bu durum, ülkedeki cinsiyet kimliği politikalarının gidişatında belirgin bir değişim yaratacağa benziyor.
Javier Milei, yaptığı açıklamada “Suçlular cinsiyet kimliği safsatası altında cezaevi değişikliği talebinde bulunamayacak ve eyalet ceza infaz sistemlerinin daha uyumlu hale gelmesi için teşvik edeceğiz.” ifadelerini kullanarak, cinsel kimliğin kötüye kullanılmasının önüne geçmek istediklerini vurguladı. Milei, sözlerinin devamında bu tür bir talebin yalnızca biyolojik kadınları istismar ettiğini belirtti ve bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Başkan Milei, Rosario’daki ünlü uyuşturucu çetesi Los Monos’un lideri “Guille” Cantero’nun, yakın temas listesine eklemek için biseksüel ve çok eşli olduğunu açıklamasına atıfta bulunarak, “Açıkça anlaşılmalı ki, sadece derin bir değer çöküntüsü yaşayan bir ülkede böyle bir saçmalığa izin verilebilir. Bu aptallık burada sona erecek ve bunu yasaklayacağız.” şeklinde konuştu. Bu açıklama, cinsiyet değiştirme süreçlerinin nasıl bir çarpıklık oluşturduğuna dair Milei’nin gözlem ve kaygılarını da ortaya koymuş oldu.
Cinsiyet değişimine izin veren mevcut politikaları eleştiren Milei, “Bu tür düzenlemelere başvurulması yalnızca suçluların yaratıcılığını ödüllendirecek, suç mağdurlarına karşı da bir saygısızlık olacaktır.” uyarısında bulundu. Bu bağlamda, Milei hükümetinin almayı planladığı önlemler, hem kadınlar hem de toplumsal cinsiyet normları üzerindeki etkiler açısından tartışmaları da beraberinde getirebilir.
Milei’nin yönetimi, bu tür cinsiyet değişikliği taleplerinin arkasındaki motivasyonları sorgulamakta ve bu taleplerin cinsiyet kimliğinin istismar edilip edilmediğine dair bir değerlendirme yapma niyetinde. Yeni politika, özellikle kadınların güvenliğini ve haklarını koruma amacını gütmektedir. Başkan, cezaevlerinde yaşanan bu tür durumların, cinsiyet geçişi nedeniyle yaratılan karmaşalara sebep olduğuna inanıyor ve bu sebeple hüküm giymiş mahkumların yararına olan cinsiyet değişim taleplerine karşı bir duruş sergilemektedir.
Sonuç olarak, Javier Milei’nin cinsiyet değiştirme politikalarında yaptığı bu değişiklik, Arjantin’de cinsiyet kimliği ve ceza adaleti konularındaki toplumsal tartışmalara yeni bir boyut kazandıracak gibi görünüyor. Bu durum, ülkedeki birçok birey ve grup için derin etkiler yaratabilir ve cinsiyet kimliği üzerine olan algıları yeniden değerlendirmek gerekir hale gelebilir. Bu yeni düzenlemelerin nasıl bir etki yaratacağı ise şimdiden merak konusu.