G-QXXHXL9JW0
USD34,26
EURO37,29
CNY4,81
GBP44,61
EURO/USD1,09
BIST9.026,40
Petrol72,44
GR. ALTIN3.063,26
BTC2.483.351,19

Amerika’nın Tarihi Seçimi: Trump ve Harris Karşı Karşıya!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tüm dünyada dikkatler Amerika Birleşik Devletleri’nde 5 Kasım’da düzenlenecek başkanlık seçimlerine odaklanmış durumda. Bu seçimde Donald Trump ve Kamala Harris gibi tanınmış isimler birbiriyle kıyasıya bir yarış içerisinde olacak. Amerikalılar, sadece 4 yıl boyunca ülkeyi yönetecek yeni başkanı seçmekle kalmayacak, aynı zamanda yasaların oluşturulmasında önemli rol oynayan ABD Kongresi’nin iki kanadı, Senato ve Temsilciler Meclisi için yeni üyeleri de belirleyecek.

Seçim süreci, ön seçimler, parti kongreleri ve nihayetinde Seçiciler Kurulu oylaması gibi aşamalardan oluşmakta. Ön seçim döneminde, Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerden aday olmak isteyenler, kendi partilerinin seçmenleri tarafından seçiliyor. Yaklaşık 5 ay süren ön seçimlerin ardından düzenlenen kongrelerde, her iki parti de kendi başkan adaylarını resmi olarak açıklıyor. Bu süreç sonunda, 5 Kasım’da gerçekleştirilecek seçime katılan Amerikalılar, ya Demokrat ya da Cumhuriyetçi bir aday için oy kullanacak.

Beyaz Saray’a giden yol, belirtilen süreçle birlikte, 2023 yılının başlarında aday adaylarının açıklamalarıyla başlıyor. Mevcut başkan Joe Biden, Demokrat Parti’nin öne çıkan adayıydı. Cumhuriyetçi Parti’de ise Trump’ın yanı sıra Florida Valisi Ron DeSantis, eski Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Nikki Haley ve girişimci Vivek Ramaswamy gibi isimler yer almakta. Adaylıklarını açıklayan kişilerin ardından, tüm eyaletlerde ön seçimler düzenleniyor ve bu seçimlerde partilerin adayları belirleniyor.

Ön seçimler sonucunda Biden, Demokrat Parti’nin gerekli delege sayısını geçmeyi başarırken, Trump da Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığı için gereken delege sayısına ulaştı. Ancak Biden, 21 Temmuz’da yaş ve sağlığı konusundaki tartışmalar üzerine adaylığını geri çekti. Biden, desteklediği aday olarak Kamala Harris’i belirtti ve bu karar, siyasi ortamda büyük bir ses getirdi.

Her iki partinin başkan ve başkan yardımcısı adaylarının resmi olarak ilan edildiği kongreler, ön seçimlerin ardından gelen önemli bir süreçtir. Cumhuriyetçi Parti, 15-18 Temmuz tarihlerinde düzenlediği kongrede Donald Trump’ı başkan adayı olarak belirlerken, başkan yardımcısı adayı olarak Ohio Senatörü JD Vance’i belirledi. Demokrat Parti ise 19-22 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirdiği kongrede Kamala Harris’i başkan adayı olarak belirlerken, başkan yardımcısı adayı olarak Minnesota Valisi Tim Walz’i seçti.

Seçim süreçlerinin en önemli unsurlarından biri de bağışlardır. Bireylerin, siyasi kampanyalara yapabileceği bağış miktarları belirli sınırlara tabi. Ayrıca, sendikalar ve diğer organizasyonlar aracılığıyla daha büyük bağışlar yapılabilmekte. Örneğin, Elon Musk, Trump’a büyük miktarlarda bağış yaparken, Bill Gates de Harris’e önemli bir katkıda bulundu.

Başkanlık seçimlerinde, adayı seçen sistem Seçiciler Kurulu’dur. Her eyaletin sahip olduğu delege sayısı, eyaletin Senato ve Temsilciler Meclisi’nde sahip olduğu üye sayısına dayanır. Bu sistemde, bir adayın başkanlık için 538 delegenin yarısından bir fazlasını, yani 270 delegeyi kazanması gerekmektedir. Eyaletlerde yarışmayı kazanan aday o eyaletin tüm delegelerini alır; bu da “kazanan hepsini alır” kuralı olarak bilinir. Ancak, bu durum bazı durumlarda tartışmalara yol açabilir.

Seçimlerin sonucunu genellikle “salıncak eyaletler” belirlemektedir; bu eyaletler, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat partiler için kritik öneme sahiptir. 2024 seçimlerinde Arizona, Nevada, Wisconsin, Michigan, Pennsylvania, Kuzey Carolina ve Georgia, başkanlık için gerekli toplam 270 delegeden 93’ünü sağlıyor. Bu nedenle, bu eyaletlerdeki seçmenlerin tercihleri, seçim sonuçlarını doğrudan etkilemektedir.

Son olarak, Kongre seçimleri de bu süreçte önemli bir rol oynamaktadır. Temsilciler Meclisi’nin üyeleri her iki yılda bir, Senato ise her altı yılda bir seçilmektedir. Seçimden sonra, tüm eyaletlerin sonuçları resmi olarak onaylanır ve seçicilerin oyları, 6 Ocak’ta Kongre’ye iletilir. Yeni başkan, 20 Ocak 2025’te yemin ederek görevine başlayacaktır. Bu nedenle, seçim süreci yalnızca başkanlık seçimleriyle sınırlı kalmayıp, ülkenin siyasi geleceğini şekillendirecek çok sayıda önemli aşamayı içermektedir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Amerika’nın Tarihi Seçimi: Trump ve Harris Karşı Karşıya!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

G-QXXHXL9JW0
Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!