Almanya, Avrupa’nın en büyük ekonomisi olarak refah seviyesi yüksek görünse de, ülkede milyonlarca insan yoksulluk sınırında yaşam mücadelesi vermektedir. Bu durum, son yıllarda artan hayat pahalılığı ve konut fiyatlarının yükselmesiyle daha da belirgin hale gelmiştir. Gelir dağılımındaki dengesizlik ve genel yaşam maliyetlerindeki artış, her geçen yıl yoksulluk riski altında yaşayan insanların sayısını artırmaktadır.
Ekonomik büyümeye rağmen, Almanya’daki birçok kişi günlük yaşamlarının temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekmekte ve sosyal dışlanma riski ile karşı karşıya kalmaktadır. Federal İstatistik Ofisi (Destatis) tarafından yayımlanan 2024 verileri, yoksulluk ile ilgili gerçekleri gözler önüne sererken, ülkedeki yoksulluk tehlikesinin de artış kaydettiğini göstermektedir.
2024 itibarıyla Almanya’nın nüfusunun yüzde 20,9’unu temsil eden 17,6 milyon kişi yoksulluk veya toplumsal dışlanma riski ile karşı karşıya bulunmaktadır. Bir başka deyişle, her beş kişiden biri bu sorunla mücadele etmektedir. 2017 yılında bu oran, nüfusun yüzde 19’unu oluşturan 15,5 milyon kişiydi. Destatis’e göre, fakirlik veya toplumsal dışlanma riski altında sayılmak için bir kişinin, yoksulluk seviyesinin altında gelir elde etmesi, maddi açıdan ciddi yoksunluk çekmesi veya çok düşük iş yoğunluğuna sahip bir hanelerde yaşaması gerekiyor. Bu kriterlerden en az birinin taşınması, yoksulluk riskinin varlığını göstermektedir.
2024 yılı itibarıyla, Almanya’da yaklaşık 13,1 milyon kişi yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Gayrisafi milli hasılası (GSMH) 5,5 trilyon avro olarak hesaplanan Almanya’daki yoksulluk sınırları, Avrupa Birliği (AB) kriterlerine göre belirlenmektedir. Bir bireyin yoksulluk riski altında sayılabilmesi için toplam nüfusun toplam gelirinin yüzde 60’ından daha az gelir elde etmesi gerekmektedir. 2024 itibarıyla Almanya’da yaşayan tek bir kişi için yoksulluk riski eşiği aylık 1.378 avro, iki yetişkinin ve 14 yaşından küçük iki çocuğun yaşadığı bir hane için ise bu eşiğin aylık 2.893 avro olduğu belirlenmiştir.
Yoksulluğun sebepleri arasında ev fiyatları ve kira artışları ön plana çıkmaktadır. 2024 yılı içinde, beş milyon kişi önemli maddi ve sosyal yoksunluktan etkilenmiştir. Mali kaynakların yetersizliği, yoksulluk sınırında yaşayan bireylerin kiralarını, ev kredilerini veya çeşitli yan hizmetleri ödemekte, evlerini yeterince ısıtmakta veya bir haftalık tatili finanse etmede zorluk çekmelerine neden olmaktadır. Uzmanlar, Almanya’nın büyük şehirlerinde artan ev fiyatları ve kiraların, insanların yoksulluğa itilmesine yol açtığını belirtmektedir.
Sonuç olarak, Almanya’da ekonomik duruma dair umut verici göstergeler bulunsa da, birçok bireyin yaşamına yansıyan gerçekler ciddi bir tehlikeye işaret etmektedir. Yükselen maliyetler, yoksulluk ve sosyal dışlanma riski, hem bireyler hem de toplum için çözüm bekleyen aşılması gereken önemli sorunlardır. Yoksulluk sınırının altında yaşayan bireylerin sayısının artması, Almanya’nın sosyal politikasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
