Almanya’da binlerce çiftçi, Federal Meclis Binası önünde toplandı. Bu büyük kalabalık, hükümetin tarım politikalarını kınayarak, sürdürülebilir bir tarım politikası geliştirilmesi talebinde bulunmak için bir araya geldi.
Göstericiler, üzerinde “Organik ürünlere vergi olmasın”, “Holdinglerin gücü yerine demokrasi”, “Artık yeter”, “Tarım endüstrisi yerine çiftlikler”, “Geleceğe açığız, gen teknolojisine karşıyız” ve “Doğaya karşı savaşı durdurun” yazılı pankart ve dövizlerle, şehir merkezinde yürüyüş gerçekleştirdi. Çiftçilerin ana talebi, mevcut tarım politikalarının değişmesi ve daha sürdürülebilir bir yaklaşım benimsenmesi yönündeydi.
Bu yürüyüş sırasında katılımcılar, yaklaşan 23 Şubat tarihli erken seçime atıfta bulunarak, “Cesaretli Tarım Politikasını Seçin” yazılı pankart taşıdılar. Çiftçiler, hükümetin tarım politikalarının son yıllarda pek önemsenmediğine dikkat çekerek, bu durumu eleştirdiler.
Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) ile Avrupa Birliği (AB) arasında imzalanacak serbest ticaret anlaşmasına da karşı olduklarını belirten çiftçilerden Hollaender, küçük çiftliklerin haklarının korunması gerektiğini söyledi. Hollaender, büyük şirketlerin sağladığı yüksek kazançlar karşısında küçük çiftçilerin zor durumda kaldığını ifade etti. “Asgari geçim düzeyinde çalışıyoruz veya ürünlerimizi üretim maliyetinin altında satmak zorundayız.” sözleriyle durumlarını aktardı.
Bu bağlamda, üretim maliyetinin altında gıda alımının kanunen yasaklanması çağrısında bulunduklarını belirten Hollaender, “Holdinglerin ve süpermarketlerin pazar gücünün sınırlandırılması ve küçük çiftçilerin haklarının güçlendirilmesi istiyoruz.” diyerek taleplerini net bir şekilde dile getirdi.
Alman çiftçilerin bu eylemi, tarım sektörünün geleceği adına verdikleri mücadelenin bir yansımasıyken, hükümetin bu talepleri dikkate alıp almayacağı ise belirsizliğini koruyor. Hükümet, çiftçilerin bu haklı talepleri doğrultusunda nasıl bir politika izleyecek merak konusu. Çiftçilerin taleplerinin sadece kendi gelecekleri için değil, aynı zamanda tüketicilerin sağlıklı ve sürdürülebilir tarım ürünlerine ulaşabilmesi için de önemli olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
Almanya’daki bu eylem, diğer ülkelerdeki çiftçilerin de benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu göstermekte. Tarım endüstrisindeki büyük holdinglerin etkisi ve sürdürülebilir tarım politikalarının eksikliği birçok ülkede benzer protestolara neden olmaktadır. Çiftçilerin ve sivil toplumun bu gibi eylemleri, tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesini sağlayabilir.
Sonuç olarak, Almanya’da gerçekleşen bu protesto gösterdi ki, çiftçilerin hakları ve sürdürülebilir tarım politikalarının oluşturulması adına verilen mücadele, sadece yerel değil, ulusal bir öneme sahiptir. Çiftçilerin bir araya gelerek seslerini duyurması, gelecekte daha adil ve sürdürülebilir bir tarım politikası oluşturulmasına katkıda bulunabilir.