Amerika Birleşik Devletleri, Gazze’ye insani yardımın artırılması amacıyla İsrail hükümetine 30 günlük bir süre tanımıştı. Bu sürenin dolmasının ardından, ABD yönetimi, uluslararası kuruluşların raporlarına rağmen, İsrail’in Gazze’deki insani durumu iyileştirdiğini iddia etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vedant Patel, Gazze’deki insani durumun iyileşmesine dair gözlemlerini paylaştı ve “Mevcut durumda, İsrail’in ABD yasalarını ihlal ettiğine ilişkin bir değerlendirmemiz yok” açıklamasında bulundu. Patel, Gazze’deki bu insani durumun desteklenmesi ve sürdürülebilir hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Vedant Patel, ayrıca, Ekim ayında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Savunma Bakanı Lloyd Austin tarafından İsrail hükümetine gönderilen mektupta belirtilen tedbirlerin ele alındığını ve İsrail’in bu konuda adımlar attığını ifade etti. ABD’nin, İsrail ile görüşerek atılacak ilave adımlar hakkında görüşmelerini sürdürdüğünü belirtti.
ABD’nin İsrail’e herhangi bir ayrıcalık tanımadığını ileri süren Patel, insani durumun genel olarak iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, bu durumun sağlanması için atılacak adımların önemini vurguladı.
Ülkeler arasındaki mevcut ilişkilere bakıldığında, ABD, İsrail’in en önemli müttefiki ve büyük ölçüde silah ve askeri yardım tedarikçisidir. Ancak, ABD’nin bu açıklaması, Gazze’de yaşanan insani krizin ve savaşın başından beri en kötü durumda olduğu yönündeki uluslararası yardım kuruluşlarının raporlarıyla çelişiyor.
ABD yönetimi, 13 Ekim tarihinde İsrail’e bir mektup göndermişti. Bu mektupta, Gazze’ye günlük en az 350 kamyon insani yardım malzemesi girişine izin verilmesi, beşinci bir geçiş noktasının açılması, sahil kesimindeki çadır kamplarında yaşayanların iç bölgelere geçişine müsaade edilmesi ve Gazze’nin kuzeyine yardım kuruluşlarının erişiminin sağlanması gibi talepler dile getirilmişti.
Ayrıca, ABD yönetimi, İsrail’i Birleşmiş Milletler’in Filistinli mültecilere yardım eden kuruluşu olan UNRWA’nın faaliyetlerini engelleyecek yasaları kabul etmemeye de çağırmıştı. Bu durum, ABD yasalarının, kendisinden askeri yardımlar alan ülkelerin uluslararası insancıl hukuk kurallarına uymasını ve sivillere insani yardım sağlanmasını engellemeyecek şekilde hareket etmelerini gerektirdiği anlamına geliyor.
Sonuç olarak, ABD’nin bu süreçte yaptığı açıklamalar, uluslararası toplumda büyük bir tartışmaya sebep olmuşken, Gazze’deki insani durumun iyileştirilmesi için gereken adımların atılması gerektiği konusunda vurgular yapmaya devam ediyor. Ancak, yaşanan kriz ve insani dram, hâlâ büyük bir sorun olarak gündemde kalmaya devam etmekte.