Amerika Birleşik Devletleri’nde tarihi bir hesaplaşma günü yaşanıyor. Bugün, Cumhuriyetçilerin adayı eski başkan Donald Trump ile Demokratların adayı Başkan Yardımcısı Kamala Harris arasında süren seçim rekabeti için seçmenler sandık başına gidiyor. Aylar süren çekişmeli bir süreçten sonra Amerikalı seçmenler, iki farklı gelecekten birini seçmek üzere oy kullanıyorlar.
Seçimlerin son aşamasına gelirken, her iki adayın vaatlerini bir kez daha hatırlamakta fayda var.
EKONOMİ
Demokrat aday Kamala Harris, görevine geldiğinde ilk işinin çalışan aileler için gıda ve barınma fiyatlarını düşürmek olacağını belirtiyor. Ayrıca, marketlerdeki aşırı fiyat uygulamasına son vermek niyetinde olan Harris, ilk evini alacak olanlara destek sağlamayı ve artan evsiz problemini çözmek için barınma teşvikleri sunmayı vaat ediyor. Diğer yandan, Trump enflasyonu sona erdirme sözü veriyor. Enflasyonun önlenmesiyle herkesin rahatlayacağını savunuyor ve Amerika’yı yeniden uygun fiyatlı hale getireceğini iddia ediyor. Trump ayrıca, yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesiyle birlikte barınma sektörüne yönelik baskının azalacağını savunmakta.
KÜRTAJ
Kamala Harris, kadınların kürtaj hakkını seçim kampanyasının merkezine taşımış durumda. Üreme haklarının korunması için yeni bir yasa çıkarmayı taahhüt eden Harris, bu konuda kararlı duruşunu sürdürüyor. Öte yandan, Trump bu konuya dair net bir tutum sergilemiyor ve daha önce ülke çapında bir kürtaj yasağı uygulama önerisinde bulunmuş olsa da, Florida’daki yasayı eleştirmesiyle birlikte hem kürtaj karşıtı destekçilerinden hem de seçmenlerinden eleştiriler alıyor.
GÖÇ VE GÖÇMENLER
Kamala Harris, ülkenin güneyindeki sınır krizine çözüm bulmakla sorumlu olsa da, Meksika’dan ABD’ye geçiş yapan göçmen sayısı 2023 yılında rekor seviyeye ulaştı. Harris’in bu konudaki açıklamaları yetersiz kalıyor ve gençler arasında eleştirilere neden oluyor. Trump ise kaçak göçmenler için sert önlemler almakta kararlı. Sınır güvenliğini artırarak ve sınır duvarını tamamlayarak, ülkenin kimliği belirsiz göçmen ve suçlu kaçaklardan korunmasını sağlayacaklarını ifade ediyor.
VERGİLER
Harris, büyük şirketlere ve yıllık 400 bin dolardan fazla kazanan bireylere yönelik vergi artışları planlamaktadır. Çocuklu ailelere vergi desteğini genişleterek, ailelerin üzerindeki vergi yükünü hafifletmek istediğini belirtiyor. Trump ise trilyonlarca dolarlık vergi indirimleri öneriyor. Bu indirimleri ekonomik büyümeyi artırarak ve ithalat üzerindeki vergileri yükselterek finanse edeceğini belirtiyor.
DIŞ POLİTİKA
Kamala Harris, Ukrayna’ya “ne kadar gerekiyorsa” destek vereceğini ifade ediyor. Seçilirse, “21. yüzyılın mücadelesini” Çin değil, ABD’nin kazanmasını sağlama sözü veriyor. Ayrıca, İsrailliler ve Filistinliler arasında iki devletli çözümü desteklemekte ve Gazze’deki savaşın sona ermesi için çağrıda bulunuyor. Trump ise uluslararası siyasetten uzak durmayı ve ABD’yi dünya sorunlarından ayrı tutmayı hedefliyor. Ayrıca, Ukrayna’daki savaşı Rusya ile müzakere edip 24 saat içinde sona erdireceğini iddia ediyor.
TİCARET
Harris, ithalata ek vergi getirmeye karşı olduğunu ve daha kısıtlı bir ver
İSTİHDAM ve SOSYAL HİZMETLER
Harris, işsizlik oranını düşürmek ve daha fazla istihdam yaratmak için kamu yatırımlarını artırmayı vaat ediyor. Özellikle kadınların ve azınlık grupların iş gücüne katılımını teşvik etmek için çeşitli programlar geliştireceğini belirtiyor.
Trump ise ekonomik büyümeyi sağlamak için vergi indirimleri ve düzenlemeleri ön plana çıkarıyor. İş dünyasına destek vererek istihdamı artırmayı hedefliyor, fakat sosyal hizmetler konusunda daha temkinli bir yaklaşım benimsiyor.
ARAŞTIRMA ve GELİŞTİRME
Harris, bilim ve teknolojiyi desteklemek için araştırma ve geliştirmeye yapılan yatırımları artırmayı taahhüt ediyor. Yenilikçi teknolojilerin, özellikle temiz enerji ve sağlık alanlarında, geliştirilmesi gerektiğinin altını çizerek, bu konularda işbirliği yapılmasını teşvik edeceğini belirtiyor.
Trump, özgür piyasa koşullarında inovasyonu teşvik etmenin önemine vurgu yapıyor ve devletin müdahalesini en aza indirerek girişimcilerin önünü açmayı planlıyor. Ancak burada daha fazla kısıtlama ve denetim olmaması gerektiğini savunuyor.
EĞİTİM
Harris, eğitimde eşitliği sağlamak için daha fazla devlet desteği verilmesi gerektiğini ve okullardaki kaynakların artırılmasını hedefliyor. Herkesin nitelikli bir eğitim alabilmesi için eğitim sisteminin reforme edilmesi gerektiğini savunuyor.
Trump ise eğitim reformunda özel okul seçeneklerinin artırılması ve devlet okullarının güçlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, eğitim bütçesini artırmak yerine, kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılmasını savunuyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Harris, iklim değişikliği ile mücadele konusunda kararlı adımlar atmayı vaat ediyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmayı ve uluslararası iklim anlaşmalarına yeniden katılmayı planlıyor.
Trump, iklim değişikliği meselelerini daha az önemseyerek enerji bağımsızlığını öncelikli hale getiriyor. Fosil yakıt üretimini destekleyerek ekonominin bu alandan güçlenmesini sağlama hedefinde. Ancak çevresel koruma ile ilgili düzenlemelerin azaltılmasını savunuyor.
KÜLTÜR ve KİMLİK POLİTİKALARI
Harris, sosyal adalet ve eşitlik konusunda aktif bir rol oynamaya devam edeceğini vurguladı. Irkçılığa karşı aktif mücadele edileceğini ve toplumda daha kapsayıcı politikaların benimsenmesi gerektiğini belirtiyor.
Trump ise bireysel özgürlükleri savunan bir söylem benimseyerek, kültürel savaşlar konusunda kendini savunuyor. Transgender hakları gibi konularda muhafazakâr bir duruş sergileyerek, geleneksel değerleri koruma sözü veriyor.
SONUÇ
Bu seçim, iki farklı vizyon arasında bir tercih yapma fırsatı sunuyor. Harris’in ilerlemeci, sosyal adalet odaklı yaklaşımı ile Trump’ın geleneksel, muhafazakâr duruşu arasında ciddi bir ayrım mevcut. Her iki adayın da pozisyonları, ABD’nin gelecekteki yönünü belirleyecek önemli unsurları oluşturmakta.