Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Lüksemburg’da gerçekleşen AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı. Borrell, bakanların Gazze’deki durumu ele aldıklarını ve durumun tüm üye ülkeler için ciddi endişe kaynağı olduğunu belirtti. İnsani yardımların Gazze’ye ulaşabilmesi için baskıların devam etmesi gerektiğini vurgulayan Borrell, ancak ateşkes olmadan bu durumun gerçekleşemeyeceğini ifade etti. Ayrıca, bölgedeki yayılma riskinin de ciddi endişe kaynağı olduğunu dile getirdi ve İsrail ile Lübnan arasındaki çatışmayı önlemek için ABD ve Fransa’nın arabuluculuk çabalarını desteklediklerini belirtti.
Borrell, AB’nin Gazze konusunda ortak bir tutumunun olmadığını açıkladı ve bu konuda ortak bir duruş oluşturulması için bakanlara İsrail ve Filistin ile ilişkilerin detaylı bir belge iletilerek çalışmaların sürdürüleceğini belirtti. Gazze’deki durumun savaşın daha da uzun sürmesini bekleyip beklemediği sorulduğunda Borrell, durumun Gazze’deki Filistinlilerin hayatta kalıp kalmayacağını test edecek bir boyuta ulaştığını ifade etti. Batı Şeria’da ise uluslararası hukukun bir kez daha sınanacağını belirten Borrell, Batı Şeria’nın yavaş yavaş ilhak edilme niyetinin net bir şekilde ortaya çıktığını ve bu durumun barış getirmeyeceğini kaydetti.
Josep Borrell, AB’nin Gazze ve bölgedeki gelişmeler konusunda endişeli olduğunu ve İsrail’in Batı Şeria’yı yavaş yavaş ilhak etme niyetinde olduğu konusunda uyarıda bulundu. Borrell, bölgedeki gerginliğin daha da artmasını önlemek için tüm tarafların sorumlu davranması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, AB’nin İsrail ve Filistin arasında adil ve kalıcı bir çözüm bulunması için çabaladığını ve taraflar arasında diyalogun önemine dikkat çekti. Borrell, AB’nin bölgedeki tüm taraflara insani yardımın ulaşmasını sağlamak için çaba harcadığını da belirtti.
Sonuç olarak, Josep Borrell’un açıklamaları AB’nin bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve barışçıl bir çözümün sağlanması için tüm taraflara çağrıda bulunduğunu göstermektedir. AB’nin İsrail ve Filistin arasında adil bir çözüm bulunması konusundaki çabaları devam etmekte olup, bölgedeki tansiyonun seyrini belirleyecek önemli gelişmelerin yakından takip edildiği anlaşılmaktadır.