Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TRT Haber canlı yayınında önemli açıklamalarda bulunarak, gündeme dair soruları yanıtladı.
Bakan Memişoğlu, olası depremlere karşı sağlık sistemindeki hazırlıkları değerlendirerek, Türkiye’nin afetlere hızlı tepki verebilen ve iyi organize olabilen bir ülke olduğunu belirtti.
“HPV AŞISI 2026’DAN İTİBAREN ÜCRETSİZ OLACAK”
Bakan Memişoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) aracılığıyla kanser ilaçları üretiminin gerçekleştirileceğini açıkladı. Yapılan çalışmaların teşvik edilmesi, finansmanı ve koordinasyonu konusunda da yürütülen çalışmalar olduğunu ifade etti.
Aşı üretimi üzerine de konuşan Memişoğlu, Türkiye’nin vatandaşlara 13 farklı aşıyı ücretsiz sunan bir sistem kurduğunu aktardı. Memişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
2026 yılında kuduz aşısını antijen ile birlikte üretebilir duruma geleceğiz. Diğer aşıların Türkiye’de üretimini de hızlıca gerçekleştireceğiz. Kendi aşılarımızı kendimiz yapacağız. Ayrıca, HPV ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Bu virüsün 200 tipi mevcut ve belli varyasyonlar kanser riski taşıyor.
Özellikle rahim kanseri riski yaratan iki suş için aşı programını 2025’in sonunda devreye alacağız. 13 yaşındaki tüm çocuklarımıza HPV aşısını ücretsiz ulaşabilir kılacağız, 15 yaş ve üzerindekiler ise talep etmeleri halinde aşı olabilecek. HPV’yi ve SMA’yı şu an tarıyoruz, HPV aşısını 2025 sonuna kadar ücretsiz olarak, özellikle 13 yaşındaki çocuklara ulaştıracağız.
“İSTANBUL’DA 12 ADET İZOLATÖRLÜ HASTANEMİZ VAR”
Memişoğlu, depremin Türkiye için kaçınılmaz bir gerçek olduğuna dikkat çekerek, sağlık sisteminin bu tür durumlarda yeterliliğini hem Kahramanmaraş merkezli depremlerde hem de Kovid-19 salgınında gösterdiğini belirtti.
Sağlık sisteminin her türlü deprem ve afet karşısında hazır bulunduğunu vurgulayan Memişoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
Personelimize ve sağlık çalışanlarımıza depremin öncesinde ne yapılacağını öğretmeye odaklandık. Ne yapacağını bilen bir sağlık sistemi oluşturarak, İstanbul’da 12 izolatörlü hastane kurduk. Bu hastaneler, depremler sırasında ana üslerimiz olarak çalışacak ve ilk 24 saat içinde kendi kendine yetebilen bir sistem oluşturduk. Ancak toplumun da buna hazırlıklı olması gerekiyor.
“TOPLUMUN YÜZDE 35’İ FAZLA KİLOLU, YÜZDE 27’Sİ OBEZ”
Bakan Memişoğlu, obezite ile mücadele eden ‘İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa’ kampanyasının sonuçlarını da paylaştı.
Mayıs ayında 3 milyon kişinin gönüllü olarak kilo ve boy ölçümlerinin gerçekleştirildiğini, bu sayının temmuzda 10 milyona ulaşmasının hedeflendiğini belirten Memişoğlu, şu bilgileri aktardı:
Toplumumuzdaki kilo ve obezite sorununa değindi. Şu ana kadar 3 milyon insanı ölçtük ve yüzde 35’i fazla kilolu çıktı. Dünyadaki en yüksek oranlardayız. Yüzde 27’si obez. Toplamda ise yüzde 52-55’lik bir kesim sağlıklı kiloda değil.
“SİGARAYLA İLGİLİ DE SORUNUMUZ VAR”
Memişoğlu, obezitenin çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtirken, sigara içmenin de önemli bir sorun olduğunu ifade etti.
Kilo, sigara bağımlılığı ve hareketsizliğin toplumumuz için ciddi tehditler oluşturduğuna vurgu yaptı. Kampanyaya katılanların Sağlıklı Hayat Merkezleri’ne yönlendirileceğini söyleyen Memişoğlu, Türkiye’de 288 merkez bulunduğunu, yakında 100 tane daha açılacağını belirtti. Son beş ayda 8,5 milyon kişinin bu merkezlerden faydalandığını ifade etti.
“SEZARYEN BİR DOĞUM ŞEKLİ DEĞİL, AMELİYAT TÜRÜDÜR”
Bakan Memişoğlu, sezaryen oranlarının düşürülmesi için başlatılan Normal Doğum Eylem Planı hakkında bilgi verdi.
Türkiye’deki sezaryen oranının yüzde 61,5 olduğunu açıklayan Memişoğlu, sezaryenin bir doğum şekli değil, ameliyat türü olduğunu belirtti.
‘Doğal Olan Normal Doğum Kampanyası’ geçen yıl ekim ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın önderliğinde başlatılmıştı. Ancak bazı hastanelerdeki sezaryen oranlarının yüzde 80’e ulaşmasına dikkat çekti.
“SEZARYEN ORANLARINI YÜZDE 3 DÜŞÜRDÜK”
Eylem Planı kapsamında önce ebe ve doğum sorumluları eğitildi, 974 gebe okulu açıldı. Sezaryen oranlarının düşürülmesi hedefleniyor. Şu anda yüzde 3 oranında bir azalma sağlandığını belirten Memişoğlu, acil durumlarda sezaryen yapılması gerektiğini ancak bu oranların yüzde 15-20’yi geçmemesi gerektiğini ifade etti.
“RANDEVU BEKLEYEN ORANINI YÜZDE 80 AZALTTIK”
Bakan Memişoğlu, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ile randevu bekleme sürelerinin azaltıldığını kaydetti.
Türkiye, 2024’te vatandaş başına 12,5 kez sağlık hizmeti sunmuş olacak. Bu durum OECD ortalamasının iki katı. Randevu sorununu çözmek için aile hekimliği uygulamasını güçlendirdiğini belirten Memişoğlu, hastaneye gitmeden çözülmesi gereken sorunların aile hekimleri aracılığıyla halledildiğini söyledi. Toplamda yüzde 80 oranında randevu bekleyen hasta sayısını düşürdüklerini ekledi.
“TÜRKİYE SAĞLIKTA BÖLGESİNİN LİDER ÜLKESİ OLDU”
Bakan Memişoğlu, Türkiye’nin sağlık turizmi alanında şu anda en güvenilir hizmet sağlayan ülkelerden biri olduğunu vurguladı.
Sağlık turizminde Türkiye’nin şu an 3 milyar dolar gelir elde ettiğini ve 2028 hedefinin bu rakamı 20 milyar dolara çıkarmak olduğunu belirtti. “Türkiye, sağlıkta bölgesinin lideri oldu ve daha fazla insana sağlık hizmeti sunmayı hedefliyoruz.” dedi.
“37 BİN KADRO TAHSİS EDİLDİ”
Health care personnel allocations were also discussed by Memişoğlu, who mentioned the factors affecting staffing plans.
He stated that 37,000 positions have been allocated, with 19,000 already announced, and the remaining 18,000 will be declared in September-October and will join the public health workforce within a few months.
“MAYMUN VİRÜSÜYLE İLGİLİ AŞI ÇALIŞMAMIZ VAR”
Finally, Memişoğlu addressed the ongoing initiatives against tick-borne diseases.
Explaining that they are collecting data on tick bites and Kırım Kongo disease, he assured there have been no significant increases in cases or deaths compared to previous years.
Furthermore, he highlighted Turkey’s efforts to potentially be among the pioneers in developing vaccines for Kırım Kongo hemorrhagic fever, with significant research underway in cities like Kayseri and Istanbul, while also working on a vaccine for the mpox virus.
To prevent incidents similar to the “newborn crime ring,” Memişoğlu mentioned they’ve established 21 scientific boards and are monitoring compliance, particularly by mandating online tracking of intensive care units.
