Tıp alanında, bilgi ve deneyimlerin nesilden nesile aktarımı, insan sağlığı açısından son derece önemli bir mirası temsil etmektedir. Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu, kadın hastalıkları ve doğum alanında uzmanlaşmış olan babası Ali Kamuran Eyüboğlu’nun yolunu takip ederek bu kutsal mesleğe adım atan bir isimdir. Eğitimini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tamamlayan Eyüboğlu, kariyeri boyunca birçok önemli projeye imza atmıştır. Ayrıca, ailenin üçüncü kuşak doktoru olan oğlu Atilla Eyüboğlu da bu fakülteden mezun olmuş ve plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi alanında uzmanlaşmıştır.
Baba-oğul hekimler, günümüzde aynı hastanede görev alarak birlikte ameliyat yapmanın gururunu yaşamaktadırlar.
MESLEĞE ADANMIŞ BİR HAYAT
Ali Kamuran Eyüboğlu, İnegöl Devlet Hastanesi’nde başhekim olarak görev yaptıktan sonra emekliye ayrılmıştır. Ancak, hekimliği yalnızca bir meslek olarak görmezdi; insanlara yardım etmeyi her şeyin önünde tutardı. Maddi durumu yetersiz olan hastalarının reçetelerini dahi kendi cebinden karşılamaktan çekinmezdi. Bölgedeki birçok insanın doğumunu gerçekleştiren ve toplumda sevgi ile saygı gören bir doktor olan Eyüboğlu, insani yaklaşımı sayesinde oğlunun hayatında da derin izler bıraktı. Küçüklüğünden itibaren hastanelerde dolaşıp, cam kenarlarından otopsilere bakarak ve babasının ameliyatlarına göz atarak büyüyen Erhun Eyüboğlu’nun tıp dünyasına olan merakı bu dönemlerde şekillendi.
Trabzonlu bir ailenin tek çocuğu olarak 1958’de Bayburt’ta dünyaya gelen Eyüboğlu, akademik kariyerine Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde yön verdi:
Resmi olarak Bayburt’ta doğmuş olsam da kendimi Cerrahpaşa’da doğmuş gibi hissediyorum. Zira, eğitim hayatım, ihtisasım ve tüm meslek yaşamım burada geçti. 1989 yılında doçent unvanını alarak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda göreve başladım. Babamı örnek alarak genel cerrahi uzmanı olmayı hayal ettim ve bu hayalimi gerçekleştirdim.
KAPALI AMELİYATLARDA ÖNCÜ İSİMLERDEN BİRİ OLDU
Prof. Dr. Eyüboğlu, meslek yaşamının en heyecan verici döneminin laparoskopik cerrahinin tıp dünyasına girişi olduğunu ifade etti:
Doçentlik dönemimde, laparoskopik cerrahinin, yani halk arasında kansız ameliyat olarak bilinen yöntemlerin tıpta yarattığı dönüşüm beni etkiledi. Yurt dışında çeşitli merkezlerde eğitim aldıktan sonra, Türkiye’de de bu yöntemleri kullanmaya başladım. 1993 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Türkiye’nin ilk laparoskopik kalın bağırsak ameliyatını gerçekleştirdim. Ayrıca, İsviçre’deki bir atölye çalışmasında yer alarak reflü hastalığında laparoskopik cerrahiyi ilk uygulayan ekiplerden birinde bulundum.
Yaklaşık on yıldır sindirim sistemi cerrahisi ile ilgilendiğini belirten Eyüboğlu, ileri seviye kanser vakalarına yönelik gerçekleştirdiği ameliyatlarla hastaların yaşam kalitesini artırmayı amaçladığını dile getirdi:
Biz, sindirim sistemi kanserlerinde, uygun hastalarda hem yaşam kalitesini artıracak hem de hayatta kalma süresini uzatacak cerrahi yöntemleri uyguluyoruz. Hastalarımızı sağlığına kavuşturabilmek en büyük motivasyon kaynağımızdır.
BABA-OĞUL, AYNI AMELİYAT MASASINDA
Oğlu Atilla Eyüboğlu ile aynı hastanede çalışmanın kendisi için tarif edilemez bir mutluluk olduğunu belirten Prof. Dr. Eyüboğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bir baba için oğlunun aynı mesleği seçmesi ve aynı ameliyat masasında bulunmak müthiş bir gurur kaynağı. Atilla, mesleğinde oldukça çalışkan ve başarılı bir hekim oldu. Laparoskopik cerrahiyi öğrenmeye başladığım zaman evde eğitim videolarını izleyerek pratik yapıyordum. O sıralar Atilla yanında durup izliyordu. Belki de bu süreçten etkilenmiştir. Bugün onunla yan yana çalışarak aynı ameliyatlara giriyoruz. Bu, kelimelerle tanımlanamayacak kadar özel bir durum.
Eyüboğlu Ailesi’nin tıp dünyasındaki üç kuşaklık hikâyesi, doktorluk mesleğinin yalnızca bilgi birikimi ile değil, aynı zamanda sevgi ve adanmışlıkla da nesilden nesile aktarılabileceğinin en güzel örneklerinden biridir.
DEPREMZEDELERİN TEDAVİSİNDE GÖREV ALDI
Op. Dr. Atilla Eyüboğlu, ailesinin üçüncü kuşak hekimi olmanın önemine vurgu yaptı.
Babası ve dedesi gibi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olduğunu belirten Atilla Eyüboğlu, burada hocası olan babasının adil olabilmek adına kendisini diğer öğrencilerden daha çok zorladığını ifade etti.
6 Şubat 2023’teki depremler sonrası plastik cerrahlara yoğun ihtiyaç duyulduğunu ve bizzat depremzedelerin tedavisinde yer aldığını aktaran Op. Dr. Eyüboğlu, şunları ekledi:
Depremzedeler, multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gereken bir konu. Sadece plastik cerrahiden ibaret değil; dahiliye, genel cerrahi ve diğer alanlarla ortak çalışma gerektiriyor. Bizim işlevimiz, yaraların kapatılması ve iyileştirilmesi yönündeydi. Akut tedavi döneminin ardından hastaları iyileştirip fonksiyon kazandıracak işlemleri de yapmaya çalışıyoruz. Ülkemiz, genel olarak bütün rekonstrüksiyon ve estetik ameliyatları başarılı bir şekilde yapabilen nadir ülkelerden biridir. Özellikle İngiltere’den Kazakistan’a kadar birçok yabancı hastamız bulunmakta ve bu durum, ne denli ileride ve başarılı olduğumuzu göstermektedir.