Orta Amerika’nın önemli bir ülkesi olan Guatemala, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun resmi ziyareti sırasında uluslararası bir gündem maddesi üzerinde durdu. Bu ziyaret sırasında, Guatemala’nın Devlet Başkanı Bernardo Arevalo, Rubio ile ortak bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, Guatemala ile ABD arasındaki yeni anlaşmalar ve göç politikaları ele alındı.
Başkan Arevalo, toplantıda Guatemala’dan ABD’ye göç eden ve sınır dışı edilen vatandaşlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Arevalo, yalnızca Guatemala vatandaşlarının değil, aynı zamanda diğer ülke vatandaşlarının da kabul edileceğini belirtti. Bu kişilerin geri gönderilme süreçleri için gerekli olan ulaşım masraflarının ABD tarafından karşılanacağına dikkat çekti.
Arevalo, ABD ile yapılan yeni anlaşmanın önemli ayrıntılarına da değindi. Anlaşma çerçevesinde, sınır dışı uçuşlarının sayısının yüzde 40 oranında artırılacağını aktardı. Bunun yanı sıra, göç sorununu çözmek için ekonomik kalkınmanın gerekliliğini vurguladı. Arevalo, ekonomik kalkınmanın, uzun vadede göçün önlenmesi için kilit bir faktör olduğunu ifade etti.
Toplantıda, “güvenli ülke” kavramının geçerliliği üzerine de açıklamalarda bulunan Arevalo, bu terimin gerçek bir karşılığının olmadığını belirtti. “Güvenli ülke diye bir kavram yoktur. Ne bu başlık ne de bu içerikte bir konu ele alındı,” diye vurguladı. Ayrıca, güncel göç düzenlemeleri üzerinde çalıştıklarını ve ihtiyaçlara uygun göçmenleri kabul etmeye istekli olan özel sektör ile görüşmeler yaptıklarını ifade etti.
Eski ABD Başkanı Joe Biden döneminde yaşanan göç olaylarına da değinen Arevalo, 2024 yılında ABD’den toplam 61 bin 680 Guatemalının sınır dışı edildiğini, bu rakamın 2023 yılında ise 55 bin 302 olarak kayıtlara geçtiğini açıkladı. Bu rakamlar, göçmenlerin yaşadığı zorlukları ve sınır dışı işlemlerinin artışını gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Arevalo ve Rubio’nun gerçekleştirdiği bu toplantı, ABD ile Guatemala arasındaki ilişkilerin derinleşmesi açısından önemli bir adım olarak görülüyor. Taraflar, göçmen kabulü, sınır dışı süreçleri ve ekonomik kalkınma konularında iş birliğini artırmak için çalışmalar yapacaklarını duyurdular. Bu süreçte, her iki ülkenin de göç sorununu daha insani ve etkili bir şekilde ele almayı hedefledikleri anlaşılıyor.