Lübnan ile İsrail arasında 27 Kasım 2024’te varılan ateşkes anlaşması sonrasında, İsrail’in ateşkesi ihlal etmeye devam etmesi dikkat çekti. Bu durum, Lübnan hükümetinin tepkisini çekti ve Lübnan Dışişleri Bakanlığı, İsrail’i Birleşmiş Milletler’e (BM) şikayet etti. Bu açıklama, Lübnan’ın New York’taki daimi temsilciliği aracılığıyla tahkik edildi ve İsrail’in, BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararını ihlal ettiğine dair bir şikayet dilekçesi sunuldu.
Yazılı açıklamada, İsrail’in özgürlükleri ihlal eden eylemleri ve ateşkes anlaşmasına onay vermemesi nedeniyle yükümlülüklerini “tamamen göz ardı ettiği” ifade edildi. Bu bağlamda, ateşkes anlaşması sonrası düzenlenen saldırılar, Lübnan’ı kaygılandıran bir diğer unsur oldu. Lübnan, İsrail’in kara ve hava saldırılarına devam ettiğini, bunun yanı sıra sivil yerleşimlerin hedef alındığını ve evlerin tahrip edildiğini bildirdi.
Açıklamada, İsrail’in Lübnan’a saldırılarının yalnızca sivil halkı değil, aynı zamanda basın mensupları ve askerleri de hedef aldığını belirtiyor. Lübnan, uluslararası toplumdan, özellikle ABD ve Fransa’dan, İsrail’in ihlalleri konusunda daha kesin bir tavır almaları ve İsrail’in ateşkes anlaşmasına saygı göstermesi için pozitif bir çaba göstermeleri yönünde bir çağrıda bulundu.
BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararı, İsrail’in Mavi Hat’ın gerisine çekilmesini ve bu hat ile Lübnan’daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını öngörüyor. Bu bölgedeki silah ve askeri araç-gereçlerin yalnızca Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) tarafından bulundurulması gerektiği belirtiliyor.
Lübnan’ın mevcut durumu üzerine gelişmeler, ateşkes anlaşmasının alınmasından bu yana yaşanan olaylarla derinleşti. İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyinde işgal ettiği noktalardan çekilmesi için 60 gün süresi varken, bu süreyi 18 Şubat’a kadar uzatmayı talep etti; bunun gerekçesi ise Lübnan ordusunun bölgeye “tam olarak yerleşmediği” iddiasıydı. Bu gecikme, Lübnan halkı arasında derin bir güvensizlik yarattı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara göre, 26 Ocak 2025 tarihinden bu yana İsrail’in sürdürdüğü saldırılarda 28 Lübnanlının hayatını kaybettiği, 216 kişinin yaralandığı bildirildi. Bu durum, ilerleyen günlerde ateşkes ve genel barış için olumsuz bir atmosfer yaratıyor.
Sonuç olarak, Lübnan ile İsrail arasındaki bu gerginlik, yalnızca bölgedeki siyasi ve askeri dengeleri etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda sivillerin hayatını da doğrudan tehdit ediyor. Uluslararası toplumdan gelen tepkiler ve çözüm arayışları, iki ülke arasındaki gerilimi azaltmak ve kalıcı bir barış sağlamak açısından kritik öneme sahip. Ancak şu an için mevcut durum, çözümden uzak bir tablo çizmeye devam ediyor.
