G-QXXHXL9JW0
USD35,66
%0.04
EURO37,22
%0.2
EURO/USD1,04
%0
BIST10.131,04
%0.25
Petrol78,94
%-0.08
GR. ALTIN3.152,69
%-0.22
BTC3.632.210,38
%-1.88
Cemil Uçar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kültür & Sanat
  4. Şirinler: Bir Komünizm Alegorisi

Şirinler: Bir Komünizm Alegorisi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

“Şirinler”, Belçikalı karikatürist Pierre Culliford’un, yani Peyo’nun
yarattığı bir evren olarak 1958 yılında ortaya çıkmıştır. İlk olarak
1981 yılında televizyon ekranlarında hayat bulan bu sevimli mavi
yaratıklar, kısa sürede dünya genelinde çocukların ve yetişkinlerin
ilgisini çekmiştir. Fakat, Peyo’nun bu ikonik eserinin ardında, ilk
bakışta sıradan bir çocuk çizgi filmi gibi görünmeyen derin temalar
barındırdığı öne sürülmektedir.

Peyo, kişisel ideolojik eğilimleri doğrultusunda, komünizm ve
sosyalizmin birçok unsurunu “Şirinler” evrenine entegre etmiştir. Bu
bağlamda, çizgi filmin karakterleri ve onların ilişkileri üzerinden
sosyalist mesajlar vermek hedeflenmiştir. Şirinler’in lideri Şirin
Baba, iktidarın ya da otoritenin simgesi olarak Karl Marx’ı
anımsatacak şekilde tasarlanmıştır. Şirin Baba’nın karakteri, uzun
beyaz sakalı ve ikonik kırmızı şapkasıyla dikkat çekerken, bu şapka
sosyalizmin rengini temsil etmektedir.

Şirinler, tıpkı sosyalist bir toplumda olduğu gibi bir arada yaşayan,
işlerin kolektif olarak yapıldığı ve bireylerin eşit olduğu bir
ortamda yaşamaktadır. Tüm Şirinler, farklı mesleklere sahip olsalar
da, aralarındaki hiyerarşi kesin çizgilerle ayrılmamıştır. Her biri,
kendi yetenekleri doğrultusunda köydeki yaşamın sürdürülmesine katkıda
bulunur, ancak kimse diğerlerinden üstün sayılmaz. Bu yaklaşım,
ideolojik olarak, tam eşitliğin peşinde koşan komünizmin temel
unsurlarından birine işaret etmektedir.

Çizgi filmde “para” kavramının bulunmaması, toplumdaki anti-kapitalist
duruşu pekiştirir. Şirinler, ihtiyaçları doğrultusunda üretim yapar ve
tüketirler, bu da bireysel çıkarların toplumun yararının önüne
geçmediği bir ekonomik sistemin işlendiğini gösterir. “Şirinköy”, bu
bakımdan, mükemmel bir komünist toplumun sembolü olarak
değerlendirilebilir; tüm bireyler eşit haklara sahip olduğu bir
dünyayı temsil eder. Aynı zamanda, köyde herhangi bir ibadethane
bulunmaması ve dini ritüellere rastlanmaması, ateist bir yaşam tarzını
simgeler.

Karakterlerin birbirine hitap şekilleri, sosyalist jargonla benzerlik
taşıyan bir dil kullanır; “Bilgiç Şirin”, “Becerikli Şirin” gibi
adlandırmalar, seçkin unvanlar yerine “Yoldaş” kelimesine yakın bir
anlam taşır. Bu ifade tarzı, bireyselliği değil, kolektivizmi öne
çıkaran bir toplumsal düzenin göstergesidir.

Çizgi filmin baş düşmanı Gargamel, kapitalizmin ve Amerikan
emperyalizminin bir temsilcisi olarak tasvir edilmektedir. Giydiği
papaz kıyafeti ve karakterin hırslı doğası, dini motiflerle iç içe
geçerek varlık ve altın hırsının bir alegorisi haline gelir.
Gargamel’in amacı, Şirinler’i yakalayarak onları altına dönüştürmek ve
dolayısıyla kendi çıkarlarını maksimize etmektir. Bu istediği,
emperyalist politikaların ve sömürü sistemlerinin altında yatan
açgözlülüğü akla getirir.

Gargamel’in kedisi Asrael, duyulan hırsın bir başka simgesi olarak
tanımlanır ve ABD’nin küçük uşağı olarak görülür. Bu karakterde,
siyonist bir figür olarak konumlandırılması, metinlerde sıkça
tartışılan belirli sosyal ve politik stereotiplerin temsili olarak
algılanır. Gargamel’in sürekli “Yakalamak zorundayım!” sözü, Amerikan
emperyalizminin sosyalist ülkeleri ele geçirme hayallerini dile
getirir.

The Smurfs, gelişen siyasi olaylara paralel olarak, 1980’lerin
sonlarına doğru değişim geçirmiştir. Bu dönemde “Smurflings” gibi yeni
karakterler eklenmesi, sosyalist toplumun içinde yarı bir muhalefet
olarak doğmuş Batılı unsurların temsilcisi olarak değerlendirilebilir.
Mihail Gorbaçov’un “Glasnost” ve “Perestroika” reformlarıyla Sovyetler
Birliği’nin çöküşü simgelenirken, çizgi filmdeki bu yeni figürler,
dışarıdan gelen etkilerin toplumsal yapıyı nasıl tehdit ettiğini
vurgular.

“Şirinler” dünyası, yoğun sembolizm ve alegorilerle doludur. Bu yapı,
pek çok eleştirmenin çizgi filmin komünizm propagandası yaptığı
görüşünü desteklemesine neden olmuştur. Bazı ülkelerde yasaklanması,
ideolojilerin nasıl kültürel ürünlerde ve popüler medyada temsil
edildiğinin bir örneğidir. Eleştiriler, eserlerin insanların düşünce
biçimlerini nasıl şekillendirdiğini sorgulamakla kalmaz, aynı zamanda
izleyicilerin bu tür eserleri algılama biçimlerini de etkiler.

Özetlersek eğer “Şirinler”, yalnızca bir çocuk çizgi filmi olmanın
ötesine geçerek, derin toplumsal ve politik mesajlar içeren bir eser
olarak karşımıza çıkmaktadır. Komünizmin alegorisi olarak
yorumlanması, izleyicilerin gözünde hem eğlenceli hem de düşündürücü
bir platform yaratır ve karakterler aracılığıyla ideolojik çatışmaları
yansıtır. Bu durum, “Şirinler”in kültürel bir fenomen olmasına katkıda
bulunmuştur ve hala günümüzde tartışılan bir konu olma özelliğini
taşımaktadır.

Bu yazı İnternet’ten derlenmiştir.

Şirinler: Bir Komünizm Alegorisi
Yorum Yap
G-QXXHXL9JW0
Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!