Görevine başladıktan hemen sonra, Donald Trump, başkanlık koltuğuna oturduğu gün 20 Ocak 2017’de icraatlarına hızlı bir giriş yaptı. Trump yönetimi, 27 Ocak 2017 tarihine kadar ABD’ye seyahat etmeleri onaylanan mültecilerin giriş izinlerini birdenbire askıya aldı. Bu karar, mülteci statüsü almış ve ABD’ye gelmek için plan yapmış olan birçok kişinin hayatını olumsuz etkiledi.
Afgan müttefikleri ve Afganistan’da savaşan ABD askerleri için yardım sağlayan “Afghan Evac (Afgan Tahliyesi)” adlı organizasyonun başkanı Shawn VanDiver, Trump’ın bu ani durdurma kararına büyük bir tepki gösterdi. VanDiver, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen ve durdurma kararını içeren e-posta mesajının ekran görüntüsünü paylaşarak bu durumun hayal kırıklığı yarattığını vurguladı. VanDiver’ın açıklamasına göre, bu karar, 200’den fazla ABD askerinin aileleri başta olmak üzere birçok farkındalık geliştirmiş kişinin aileleri üzerinde olumsuz etkilere yol açacak.
Konu hakkında daha geniş bir açıklama yapan Afghan Evac, Trump yönetiminin bu yeni kararının “küresel çapta tüm mülteci hareketlerini durdurma” anlamına geldiğini duyurdu. Özellikle Afgan mülteci yakınları, ABD’ye yerleşmelerine izin verilen en az 2 bin Afgan’ın belirsizliğe sürüklenebileceğini belirterek, uluslararası toplum ve insan hakları örgütlerini destek için harekete geçmeye çağırdılar.
ABD’ye yerleşme izni verilen 1,600’den fazla Afgan’ın, Trump’ın bu ani durdurma kararından etkilendiği belirtiliyor. Medyada yer alan haberlere göre, bu kişiler 2021’de Afganistan’dan çekilme sürecinin ardından, Biden yönetimi tarafından kabul edilerek ABD’ye taşınmışlardı. Trump, başkanlık koltuğuna oturduğu gün imzaladığı bir kararname ile mülteci kabul planını, 27 Ocak 2017 itibariyle askıya almaya karar verdi, ancak uygulamanın bu tarihten çok daha önce başlatılmış olduğu, insanların yaşamlarını olumsuz etkileyen hızlı kararların alınmasıyla ortaya çıktı.
Bu durum, Trump’ın yönetiminin göçmen politikalarına dair tartışmaları da alevlendirdi. Washington’da birçok insan, bu kararın hukuki ve insani boyutlarını sorgularken, Trump yönetiminin mültecilere yönelik sert tutumunun yansımalarını analiz etmeye başladı. Mücadele veren insanlar ve aileler için, bu tür ani uygulamaların neden olduğu belirsizlik ve kaygı, hem kişisel hem de toplumsal düzeyde derin yaralar açmıştır. Şimdi, ciddi anlamda destek arayışındaki bu insanların sesi, onların ve yakınlarının duygularını ve hikayelerini dünyaya ulaştırma konusunda daha da önemli hale gelmiştir.