Amerika Birleşik Devletleri’nde Cumhuriyetçi Parti üyesi Donald Trump’ın başkanlık dönemi resmen başlamış bulunmaktadır. Trump, görevine gelir gelmez birçok yasayı yürürlükten kaldırmış ve yeni kararnameler imzalamıştır. Bu durum, özellikle vergi artırımı ile tehdit ettiği diğer ülkelere panik yaşatmıştır. Başkan Trump, göreve başladığı ilk gün yaptığı açıklamada, “Meksika ve Kanada için yüzde 25’lik bir tarife düşünüyoruz. Bu uygulamanın 1 Şubat’ta hayata geçirilmesini planlıyoruz.” sözlerine yer vermiştir.
Kanada’nın Başbakanı Justin Trudeau, Trump’ın bu gümrük vergisi artırımına karşı olarak istifa edeceğini duyurmuş ve bu konuyla ilgili tehdit içerikli bir mesaj paylaşmıştır. Trudeau, Quebec eyaletinde düzenlediği basın toplantısında, Trump’ı “yetenekli bir müzakereci” olarak tanımlamış ve “Gümrük vergisi uygulanırsa, biz de karşılık vermeye ve Kanada çıkarlarını güçlü bir şekilde savunmaya hazırız.” şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.
Başbakan Trudeau, Amerikan ekonomisinin Trump’ın öngördüğü bir “patlama” yaşaması durumunda, enerji, çelik ve kritik madenler gibi alanlarda Kanada’nın ABD’ye olan satışlarının artacağına dair değerlendirmelerde bulunmuştur. Bu bağlamda, Kanada’nın gümrük vergisi uygulamasını engellemek için tüm odaklarının bu noktada toplanması gerektiğini vurgulamıştır.
Trudeau, olası bir gümrük vergisi uygulaması durumunda, Kanada’nın cevabının “hızlı, ölçülü fakat çok güçlü” olacağını belirtmiştir. Ayrıca, Trudeau, 6 Ocak 2025 tarihinde Ottawa’da yaptığı basın toplantısında, iktidardaki Liberal Partinin yeni liderini seçmesinin ardından hem parti liderliğinden hem de başbakanlık görevinden istifa edeceğini de açıklamıştır.
Sonuç olarak, Trump’ın başkanlık döneminin başlangıcı ve bu dönemdeki politika değişiklikleri, Kanada ve Meksika ile olan ticaret ilişkilerini önemli ölçüde etkileyebilir. Trudeau’nun verdiği karşılık ve tehditler, iki ülke arasındaki gerginlikleri artırabilir. Bu gelişmeler, önümüzdekiler için önemli bir diplomatik çatışma alanı yaratmaktadır.