Ukrayna basını, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Slovakya Başbakanı Robert Fico arasındaki önemli görüşmelere ilişkin gelişmeleri gündemine aldı. Haberde, “Fico, Rus gazı tedarikinin güvence altına alınması için Türkiye’nin yardımını talep ediyor” başlığıyla konunun önemine vurgu yapıldı.
Ukrayna basınında yer alan habere göre, Başbakan Robert Fico ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye üzerinden Slovakya’ya Rus doğal gazının ulaştırılması konusunu görüştü. Türkiye’nin bu meseleyle ilgili olarak hem Slovakya hem de Rusya ile müzakerelere açık olduğu ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Rus mevkidaşının konuyu ele alarak değerlendirecekleri de belirtiliyor. Bu durum, Türkiye’nin enerji stratejileri açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Erdoğan’ın Ankara’da gerçekleştirilen ortak basın toplantısında, “Bir adım atalım; Slovakya’nın doğal gaz ihtiyacı konusunda bir sonuca varalım” şeklindeki açıklaması dikkat çekti.
Slovakya Başbakanı Fico, Rus gazının, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan üzerinden uzanan TürkAkım boru hattı aracılığıyla Slovakya’ya taşınmasının alternatif bir çözüm olabileceğini belirtti. Ek olarak, Fico, Slovakya Ekonomi Bakanı’nın önümüzdeki haftalarda Türkiye’ye giderek gaz tedarik konularını görüşeceğini duyurdu.
Son zamanlarda enerji güvenliği ile ilgili gelişmelerin önem kazanması, Rusya’nın Gazprom ile Ukrayna’nın Naftogaz şirketleri arasındaki gaz transit sözleşmesinin 1 Ocak 2024 itibarıyla sona ermesiyle daha da belirginlik kazanmıştır. Bu durum, yıllar öncesinden öngörülmesine rağmen, Slovakya Başbakanı Fico’nun Kiev’i enerji tedarik süreçlerini sabotaj etmekle suçlamasına neden oldu. Hatta, 22 Aralık 2023’te Moskova’ya uçarak Ukrayna’ya elektrik satışını durdurmakla tehdit etmesi, konunun ne kadar karmaşık ve kritik olduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin bu tür enerji iş birlikleri özellikle bölgedeki enerji dinamiklerini değiştirme potansiyelini taşımaktadır. Erdoğan ve Fico’nun görüşmeleri, Avrupa’nın enerji tedarikindeki belirsizlikler ışığında kritik bir öneme sahiptir. Enerji güvenliği, bu tür iş birlikleriyle sağlanmaya çalışılırken, uluslararası ilişkilerdeki diğer dinamiklerin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir.