Filistin ve Lübnan’daki masumları hedef alan İsrail, 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’ye girdi. Bu durum, Suriye’deki devrim sürecini fırsat olarak gören İsrail ordusunun işgal alanlarını genişletmesine olanak tanıdı. Şam’ın dış kesimlerindeki Mezze Askeri Havalimanı yakınlarına ve Hermon Dağları’nın kuzeydoğusundaki Beddua bölgesine kadar ilerleyen İsrail ordusu, başkentin yaklaşık 20 kilometre yakınlarına kadar ulaştı.
İsrail, Suriye’nin güneyindeki işgalini de sürdürmeyi başardı. Yaklaşık 30 askerden oluşan bir grup, 3 buldozer ve 3 tank eşliğinde, Kuneytra vilayetinin kırsal alanında bulunan el-Malika ve el-Rafeed beldelerinin batı kesimindeki Deriyat bölgesine girdi. Bu askerler, Deriyat bölgesine doğru kazı çalışmaları yaparak yeni yollar açmaya başladılar. Bununla birlikte, bölgedeki tarım arazilerini buldozerler aracılığıyla tahrip ederek bu alanları kullanılamaz hale getirdiler.
İsrail’in Suriye topraklarındaki işgaline karşı çıkan el-Malika beldesinin sakinlerinden Abdu el-Karyan, İsrail’in “güvenlik ve istikrar” bahanesiyle Suriye’nin topraklarına tecavüz ettiğini ifade etti. Karyan, “Kunaytra’nın tamamı İsrail işgali altında” diyerek, İsrail’in köylere ve bölgedeki çeşitli alanlara düzenlediği saldırılara dikkat çekti. Özellikle Şeyh Dağı ve Teloul el-Hamer bölgelerinde kurulan tahkimat noktalarından bahsederek, işgal güçlerinin yerel arazilere zarar verdiğini dile getirdi.
Ebu Ahmed isimli bir bölge sakini ise, “Biz köylüler olarak onlara ‘Kaybedeceksiniz ve bu topraklara bir daha ayak basmaya cesaret edemeyeceksiniz’ diyoruz.” ifadeleriyle, direnişin sürdüğünü vurguladı. Bu açıklamalar, bölgedeki halkın moral durumu üzerine önemli ipuçları veriyor. İsrail’in, Kuneytra kırsalıyla Dera ilinde işgal ettiği alanlar üzerindeki baskıların devam ettiğini belirten Ahmed, onların sivil halk üzerindeki etkilerini de açığa çıkardı.
Geçtiğimiz hafta boyunca, İsrail’in Kuneytra vilayetinde yer alan el-Aşa, el-Hiran, Ebu Gara ve Mazraat el-Hiran beldelerine yönelik gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda sivil yerleşim alanları zarar gördü. Bu saldırılar, tankların tarım arazilerine, elektrik direklerine ve yollara ciddi hasar vermesiyle sonuçlandı. Ayrıca, yol kenarındaki ağaçlar da devrildi, bu durum bölgedeki ekosistemi de olumsuz etkiledi.
İsrail ordusu, Dera kentine bağlı Yermuk havzasındaki Cemle ve Maaraba köylerini de işgal etmeye yönelik adımlar attı. Tüm bu gelişmeler, Suriye’deki siyasi çalkantılarla da örtüşüyor. 27 Kasım 2024 tarihinde şiddetlenen çatışmaların ardından, 8 Aralık 2024’te 61 yıllık Baas rejiminin çökmesiyle eş zamanlı olarak, İsrail ordusunun Suriye’ye yönelik saldırılarının arttığı gözlemlendi. Bu durum, İsrail’in Suriye üzerindeki askeri hedeflerinin yeniden yapılandığını gösteriyor.
Söz konusu çatışmalar ve işgaller, ayrıca 1967’den bu yana işgal altında tutulan Suriye’ye ait Golan Tepeleri’nin de yeni bir boyuta taşınmasına neden oldu. 1974 yılında İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması doğrultusunda belirlenen tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgeler, mevcut çatış