17 Kasım 2019 tarihinde Çin’in Hubei bölgesinin başkenti Vuhan’da patlak veren koronavirüs salgını, 2020 yılının Ocak ayında hızla yayılmaya başlayarak tüm dünyayı etkisi altına aldı. Bu süreç, milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Salgının ardından virüse yakalanan bazı insanlar hastalığı atlatsa da, birçok kişi çeşitli kalıcı sağlık sorunları ve hasarlarla karşı karşıya kaldı.
Aşının geliştirilmesiyle, bu aşıların zararlı etkileri olduğu yönündeki iddialar gündeme geldi ve bu iddialar hem kamuoyunu hem de bilim dünyasını ikiye böldü. Özellikle ABD yönetimi, aşıların güvenliğine dair oluşan bu endişeleri yalanladı ve insanların güvenini kazanmaya çalıştı. Ancak, aşı karşıtı söylemler ve tartışmalar pandeminin gölgesinde devam etti.
Pandemi sürecine dair çarpıcı bir açıklama ise Meta’nın kurucusu Mark Zuckerberg’ten geldi. Zuckerberg, katıldığı bir podcastte, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin pandemi döneminde kendilerine sansür uygulamaları için baskı yaptığını iddia etti. Bu, hem medya hem de teknoloji şirketleri açısından büyük bir tartışma konusu haline geldi.
Zuckerberg, Kovid-19 döneminde aşı kampanyası sürecinde Biden yönetiminin kendi ekibine çeşitli baskılarda bulunduğunu belirtti. Bu baskıların detaylarını anlatan Zuckerberg, “Biden yönetiminden insanlar ekibimizi arayıp, bağırıyor çağırıyor ve küfür ediyorlardı.” ifadelerini kullandı. Bu bağlamda, aşı karşıtı paylaşımların sosyal medyada hızla yayıldığını ve Biden yönetiminin buna büyük tepki verdiğini vurguladı.
Zuckerberg, Biden yönetiminin kendilerinden yan etki paylaşımlarını kaldırmalarını istediklerini belirtti. Ancak, böyle bir durumu kabul etmediklerini ve doğru bilgilerin paylaşılması gerektiğini savunduklarını da ekledi. Zuckerberg, o dönemde kendi ekiplerinin doğru ve gerçeği yansıtan içerikleri kaldırmaları için yoğun bir baskı altında olduğunu ifade etti. “Doğru ve gerçeği yansıtan içerikleri kaldırmamız için bize yoğun baskı yaptılar. Kısaca, aşıların yan etkisi bulunduğunu ifade eden paylaşımların kaldırılmasını istediler.” dedi.
Tüm bunların ardından Zuckerberg, Biden’ın “Bunlar insanları öldürüyor.” şeklindeki açıklamalarıyla birlikte Meta’nın birçok devlet kurumu tarafından hedef alındığını ifade etti. Bu durum, hem sosyal medya platformları hem de hükümetler arasındaki ilişkilerin sorgulanmasına neden oldu. Pandemi sürecindeki bilgi akışı ve sansür politikaları, hem toplumsal güvenlik hem de bireysel özgürlükler açısından yeni tartışmaları beraberinde getirdi.
Sonuç olarak, koronavirüs pandemisi sadece sağlık açısından değil, aynı zamanda bilgi dağılımı ve sansür konularında da önemli sorunlar ortaya çıkardı. Zuckerberg’in verdiği bilgiler, bu konuda daha fazla tartışma ve inceleme yapılması gerektiğini ortaya koyuyor.