Suriye’nin Dera ilinde 2011 yılında meydana gelen olaylar, ülkedeki halk hareketlerinin başlangıcını simgeliyor. Gençler, bölgedeki okulların duvarlarına “Ey doktor (Beşşar Esed) şimdi sıra sende” yazarak, sistemi eleştirdiklerini ve özgürlük taleplerini duyurduklarını ifade ettiler. Bu yazı, Suriye’deki isyanın kıvılcımını çakan önemli bir sembol haline gelirken, zamanla geniş bir protesto dalgasını da beraberinde getirdi.
Bu olaylar, Suriye’deki toplumsal ve siyasi değişim arzusunun bir ifadesiydi. Gençlerin cesurca kaleme aldığı bu sözler, halkın mevcut hükümete karşı duyduğu memnuniyetsizliği gözler önüne seriyordu. Dera, bu şekilde özgürlük, adalet ve demokrasi için gösterilen mücadelenin sembolik bir merkezi haline geldi. Söz konusu hareket, kısa süre içinde tüm Suriye’ye yayılırken, başta Beşşar Esed yönetimi olmak üzere, pek çok kesim tarafından baskı ve şiddetle bastırılmaya çalışıldı.
Aradan geçen 14 yıl boyunca, Suriye’deki iç savaş birçok insanın hayatını değiştirdi ve ağır sonuçlar doğurdu. Ülkede milyonlarca insan yerinden edildi, şehirler harabe haline geldi ve insanlık dramı yaşandı. Dera, yaşanan olayların merkezinde yer alarak, direniş ve mücadelelerin sembolü oldu. Ancak zaman geçtikçe, durum daha da karmaşıklaştı. Çeşitli hizipler arasında çatışmalar ve dış müdahaleler, ülkedeki durumu daha da zorlaştırdı.
2024 yılına gelindiğinde, Dera’daki bir grup genç, geçmişteki o ünlü yazıyı anımsatarak duvara “Doktor kaçtı” ifadesini yazdı. Bu yazı, hem geçmişe bir selam durma, hem de mevcut durumu eleştirme amacı taşıyordu. Beşşar Esed’in iktidarda kalmasına rağmen, onun otoritesinin zayıfladığı ve halkın değişim çabalarının asla sona ermediği mesajını veriyordu. Gençlerin bu eylemi, geçmişteki cesur duruşlarına bir atıf yaparak, mücadelelerinin ve özlemlerinin hâlâ var olduğunu ortaya koyuyordu.
Dera’nın hikayesi, yalnızca Suriye’nin değil, aynı zamanda Orta Doğu’daki birçok ülkedeki sosyal adalet ve özgürlük taleplerinin bir yansımasıdır. Gençlerin eylemleri, halk hareketlerinin ne kadar önemli olduğunu ve semboller üzerinden bile olsa toplumsal değişim arzusunun nasıl devam ettiğini göstermektedir. “Doktor kaçtı” yazısıyla, gençler hem geçmişle yüzleşmekte hem de gelecek için umut beslemektedirler. Suriye, bu mücadeleler sonucunda, birçok acı ve kayıpla dolu bir yolculuk yaşadı; ancak bu hikâyenin yalnızca bir parçası olmaya devam ediyor.
Sonuç olarak, Dera’daki bu iki önemli ifadeyle, toplumsal değişim ve dönüşümün zaman içinde nasıl evrildiği bir kez daha gözler önüne serilmiş oluyor. Suriye halkının ve özellikle gençlerin özgürlük mücadelesi, uluslararası arenada da dikkatleri üzerine çekiyor ve bu süreç, dünya genelindeki birçok insan için ilham kaynağı olmaya devam ediyor.