Birleşmiş Milletler, Gazze’ye ilişkin çarpıcı bir rapor hazırlayarak durumu gözler önüne serdi. Bu raporda, özellikle son bir ay içerisinde Gazze’de yaşanan çocuk ölümleri dikkat çekti. Rapor, İsrail’in düzenlediği saldırılar sonucunda Gazze’deki yapıların neredeyse yüzde 70’inin ya hasar gördüğünü ya da tamamen yıkıldığını belirtiyor. Ayrıca, bu saldırıların eğitim ve sağlık altyapısı üzerindeki olumsuz etkilerine de vurgu yapıldı.
Raporda yer alan bulgulara göre, Han Yunus’ta barınak olarak kullanılan bir UNRWA okuluna düzenlenen saldırıda 13 kişi hayatını kaybetmiş, 48 kişi ise yaralanmıştır. Bu durum, eğitim sisteminin de ne kadar olumsuz etkilendiğinin bir göstergesi. UNRWA verilerine dayanarak yapılan değerlendirmelerde, Gazze’deki okulların yüzde 88’inin bu tür saldırılardan dolayı hasar gördüğü ortaya kondu. Ayrıca, yapılan bir araştırmaya göre, bölgedeki çocukların yüzde 96’sının ölüm korkusunu her gün hissettiği tespit edildi. Bu durum, çocukların psikolojik sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.
Birleşmiş Milletler’in raporunda özellikle insani yardım erişimindeki sıkıntılar da detaylandırıldı. Kuzey Gazze’de insani yardım erişiminin son derece sınırlı ve öngörülemez olduğu ifade edildi. Bu durum, son bir ay içinde 160’tan fazla çocuğun hayatını kaybetmesiyle ağırlaştı. Bu bağlamda, insani yardımların bölgeye ulaştırılması için acil önlemler alınması gerektiği belirtildi.
Raporda ayrıca Batı Şeria’da yaşanan olaylara da yer verildi. İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırılarındaki artış dikkat çekici. Bu saldırılar sonucunda birçok ev ve tarım arazisi zarar gördü. Bu durum, bölgedeki insani krizi daha da derinleştiriyor.
Sonuç olarak, Birleşmiş Milletler, uluslararası toplumu bölgedeki insani krizin çözümü için daha fazla destek ve yardım sağlamaya çağırdı. Bu çağrı, Gazze’deki çocukların ve ailelerin yaşam koşullarını iyileştirmek adına büyük önem taşıyor. Eğitim sisteminin yeniden inşası ve psikolojik destek programlarının geliştirilmesi, bu krizden etkilenen bireylerin geleceği için kritik bir adım olarak değerlendirilmektedir. Birleşmiş Milletler’in uyarıları ve raporları, konunun ciddiyetini artırmakta ve uluslararası kamuoyunun dikkatini bölgeye çekmektedir.