Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail ordusunun bombardımanına maruz kalan Kemal Advan Hastanesi hakkında önemli bir açıklamada bulundu. Ghebreyesus, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, hastanenin yaşadığı durumla ilgili endişelerini dile getirdi.
Ghebreyesus, “Acil ateşkes çağrısında bulunuyoruz” mesajını vererek, hastanenin uzun bir süredir saldırı altında olduğunu ve burada tedavi gören hastaların hayatlarının ciddi bir tehlike ile karşı karşıya kaldığını vurguladı. Bunun yanında, Kemal Advan Hastanesi çevresinde yaşanan bombardımanın ve hastanenin tahliye edilmesi konusundaki haberlerin son derece endişe verici olduğu ifade edildi.
Dün sabah DSÖ ve ortaklarının hastaneye tıbbi yardımlar ulaştırdığını hatırlatarak, acilen ateşkes ilan edilmesi ve hastaların yanı sıra sağlık çalışanlarının da korunması gerektiğini belirtti. Bu, mevcut durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor ve sağlık hizmetlerinin sürekliliği için hayati bir adım anlamına geliyor. Ghebreyesus’un çağrısı, yalnızca durumu değerlendirmekle kalmayıp, uluslararası topluma bu konuda harekete geçme ve ilgili tüm tarafların dikkatini çekme amacını taşıyor.
Son zamanlarda sağlık tesislerinin saldırılarla karşı karşıya kalması, özellikle yoğun çatışma bölgelerinde, insani krizleri derinleştiren bir durum olmuştur. Kemal Advan Hastanesi gibi tesisler, çatışmanın ortasında kalmakta ve burada tedavi gören hastaların, doktorların ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak giderek daha zor hale gelmektedir. DSÖ, bu tür durumların önlenmesi için uluslararası yükümlülüklere saygı gösterilmesi gerektiğini ve savaş şartlarının insani yardımların önünü açması gerektiğini sık sık dile getirmektedir.
Bu gelişmelerin ışığında, dünya genelinde sağlık hizmetlerinin nasıl bir baskı altında kaldığı bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. DSÖ’nün Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus’un çağrıları, sadece Kemal Advan Hastanesi için değil, benzer durumda olan diğer hastaneler için de büyük bir önem taşımaktadır. Sağlık çalışanları ve hastalar, barış koşullarında tedavi edilebilmesi ve insani yardımın erişebilirliğinin sağlanması adına güvenli bir ortamda bulunmalıdırlar.
Sonuç olarak, dünya sağlık topluluğunun, askeri çatışmaların sağlık hizmetleri üzerindeki olumsuz etkilerinin farkındalığını artırması bu gibi olayların önüne geçmek için son derece kritik bir rol oynamaktadır. Tedros Adhanom Ghebreyesus’un açıklamaları, acil durumlarda sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğine dair gerçekleştirilecek politikalarda bir dönüm noktası olabilir. ATG(MT)
