Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu, Suriye ile ilgili önemli bir oturum gerçekleştirdi. Bu oturumda, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Suriye’nin geçmişteki iç savaş döneminde yürütülen diplomatik faaliyetlere ilişkin bazı önemli noktaları gündeme getirdi. Kallas, AB misyonunun bir kısmının 2022 yılında Şam’dan Beyrut’a kaydırıldığını anımsattı ve bu durumun diplomatik ilişkilerin ne denli karmaşık hale geldiğini vurguladı.
Oturumda konuşan Kallas, AB’nin Şam’daki büyükelçiliğini yeniden açma yönündeki niyetlerini belirtti. “Yeni liderlik ve sivil toplumla ihtiyatlı bir şekilde etkileşime girmek için bir sürece başladık,” diyerek Suriye’deki mevcut duruma dair umudunu dile getirdi. Kallas, “AB’nin Şam’daki büyükelçiliğini yeniden açmaya hazırız. Bunun tekrar tam olarak faaliyete geçmesini istiyoruz,” sözleriyle AB’nin Suriye ile ilişkilerini yeniden tesis etme arzusunu gösterdi.
Kallas’ın açıklamalarında dikkat çeken bir diğer husus ise, bölgesel işbirliğinin önemi oldu. Kallas, Suriye’nin Baas rejiminin çöküşünün ardından karşı karşıya kaldığı olumlu ama belirsiz geleceğe dikkat çekerek, “Bölgesel aktörlerle birlikte çalışmalıyız,” dedi. Ayrıca, Arap ülkeleri, Birleşmiş Milletler, ABD ve Türkiye gibi önemli ortaklarla bir araya gelmenin, yeni liderlik ile aynı prensipleri paylaşmak ve ortak hedeflere ulaşabilmek adına son derece kritik olduğunu vurguladı.
Yapıcı bir etkileşimin sağlanabilmesi için bu tür diplomatik adımların atılmasının önemine işaret eden Kallas, “Ne görmek istediğimizi yeni liderliğe de iletmek için aynı mesajları paylaşmak gerekmektedir,” ifadesini kullandı. Bu yaklaşım, sadece Suriye’nin değil, bölgedeki istikrarın da sağlanması açısından büyük bir önem taşıyor. Kallas’ın bu açıklamaları, AB’nin Suriye’deki gelişmelere gösterdiği ilginin ve önemin bir yansıması olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, Avrupa Parlamentosu’ndaki bu oturum, Suriye konusundaki uluslararası dayanışmanın önemini vurgularken, AB’nin olaylara dair tutumunu ve diplomatik ilişkilerini güçlendirme arzularını da ön plana çıkardı. Bu süreçte, Kallas’ın ifadeleri ve önerileri, AB’nin Suriye’deki durumu daha stabil hale getirmek için atmayı planladığı adımlara ışık tutuyor.